kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Ekim 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Gül: Ekonomik krizi fırsata çevirmeliyiz

ANKARA
01.10.2008
AK Parti kapatma davası nedeniyle geç tatile giren Meclis, Gül'ün konuşmasıyla yeni döneme başladı. Açılış töreninde askerler ile Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay başkanları bulunmadı..
İLİŞKİLİ HABERLER
Gül: Ekonomik krizi fırsata çevirmeliyiz
Meclis'in yaklaşık iki aydır devam eden tatili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açış konuşmasını yaptığı yeni yasama yılı ile bitti. Milletvekilleri Ramazan Bayramı'nı yarıda bırakıp Ankara'ya gelirken, açılış törenine askerler ve yüksek yargı temsilcilerinin katılmaması dikkat çekti. "Dünyadaki krizi fırsata çevirmeliyiz" uyarısı yapan Gül'ün mesajları şöyle oldu:

* Dünya ekonomilerinin içinde bulunduğu krizi, ülkemiz için bir fırsata dönüştürmek suretiyle aşmamızın mümkün ve gerekli olduğuna inanıyorum. Ekonomik ve sosyal politikalarımızda bu yolda uyarlamalar yapma ihtiyacı ortadadır.

* Krizin kapsamı ve derinliği dikkate alındığında, Türkiye ekonomisinin geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak ölçüde dayanıklılık kazandığının da altını çizmek gerekir.

GIDA GÜVENLİĞİ, TARIM, ENERJİ
*
Gerekli tedbirlerin alınması ve koordinasyonun güçlendirilmesi, öngörülebilirliği artıracaktır. Bu ise girişimciler ve sermaye için çekici bir ortam sunacaktır. Türkiye'nin dünyadaki krizi fırsata dönüştürebileceği önemli alanlardan biri gıda güvenliği ve tarım sektörüdür. Özel sektör ve yabancı sermayenin enerji sektörüne yeterince yatırım yapmalarının sağlanması öncelikli öneme haizdir.

* Yüksek Öğrenim Sistemi'nin iyileştirilmesi konusunda bütün ilgili kurumları öneriler geliştirmeye davet ediyorum.

* Tam üyelik müzakerelerinin hızlanması için atılacak adımları TBMM, öncelikli ve özel gündemle ele almalıdır. Müzakerelerin başarısı çok sayıda reformu kısa bir zaman dilimine sığdırmasına bağlıdır. AB Uyum Komisyonu'nun güçlendirilmesi çok yararlı olacaktır.

* Yeni anayasal düzenlemelerin milli birlik ve toplumsal dayanışmamızı güçlendirecek biçimde, dışlayıcı olmayan, kapsayıcı bir yaklaşıma sahip olması elzemdir. Temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını, kuvvetle teyit eden bir nitelikte olması yeni anayasal düzenlemelerin gücünü ve sürdürülebilirliğini artıracaktır.

Zübeyde YALÇIN-Hülya KARABAĞLI-Osman AYDOĞAN-Uğur BECERİKLİ-Ali EKEYILMAZ-Cengiz UYSAL