kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
1 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ŞİRİN SEVER

Tahammülsüzlük!

1888 yılında başak tarlasında Atatürk olduğu anlaşılan çocuğun ağaçtan kafa üstü düşüşüyle başlıyor her şey. Ardından 2007 yılına geliniyor. Senaryoya göre; Osmanlı, zamanında Amerikan mandası olmayı kabul ederek dünyada varlığını sürdürüyor. Atatürk diye bir önderin olmaması, Kurtuluş Savaşı'nın yaşanmaması, Osmanlı'nın cumhuriyetle birlikte padişahlıkla yönetilmesi, hükümetin AB yanlısı politikalar oluşturması, Ankara'nın başkent olmaması, caddeler ve plakalarda hem Latin hem de Arap harfleriyle yazıların olması, cep telefonu ve yürüyen merdivenlerin olması gibi komik olaylar yaşanıyor. Osmanlı Cumhuriyeti böyle bir film; "Ya o (Atatürk) olmasaydı?" sorusuna komik bir üslupla cevap aranıyor. Hepsi bu! Altı üstü bir film yani. Ama youtube'ta filmin fragmanlarına bakıp altındaki yorumları okuduğumda, 'bazıları için' hiç de öyle olmadığını gördüm. Akla gelmeyecek küfürler, hakaretler, aşağılık eleştiriler gırla; okunacak gibi değildi. Kayseri'de belgesel çeken bir ekip kale surlarına Bizans bayrağı dikince şehir halkı ayaklanmış, 'o bayrak oradan inecek' diye tutturmuştu hani; o hesap. Yaklaşık 600 yıl önce yok olmuş bir şey için insanların galeyana gelmesini anlayabiliyor musunuz? Ben anlamıyorum çünkü. Bu kadar tahammülsüzlüğü, bir fantezidenkomediden rahatsız olunmasını, kendine güvensizliği, bu kadar 'kurulmuş cahilliği' anlayamıyorum. Daha filmin haberleri çıktığında başlamıştı eleştiriler... Umarım, kuru gürültüde boğulmaz bu film.