kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Eylül 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Şener vakası

Abdüllâtif Şener doğru söylese bile, doğru zamanda sahne almadığı için, kimi çevrelerde tereddüt uyandırıyor. Temmuz 2007 seçimlerine katılmayarak, siyasete ara vermek istediğini belirtmemiş miydi? Kendisini tarafsız bir konuma çekerken gönlünde cumhurbaşkanlığı hayali yattığını iddia edenler çıkmıştı. AK Parti'nin ezici bir çoğunlukla iktidara gelmesi, bu hayali söndürdü. Kapatma davası açıldıktan sonra, Abdüllâtif Şener, "ara vereceğim" dediği siyasete tam gaz geri döndü. Fakat, Anayasa Mahkemesi kararı ile yeni bir hayal kırıklığı yaşadı.
Deniz Feneri ve sonrasındaki gelişmeler hakkındaki sözleri ne kadar haklı olsa da, o kadar uzun bir yol arkadaşlığından sonra, böyle konuşması, "Brütüs" izlenimi yaratıyor. Hele, "Zekeriya Karaman'ı Başbakanlık koridorlarında gördüm" deyip, Tayyip Erdoğan'ı, SPK'nın Kanal 7 hakkındaki suç duyurusunu hasıraltı etmekle suçlayan CHP'nin elini güçlendirmesi, yakışık aldı mı acaba?
Karaman haklı olarak soruyor: "Başbakanlık koridorlarında başka işadamlarını ya da medya patronlarının adamlarını görmedin mi?"