- Atatürk milliyetçiliğinin 1920'lerin faşizmi olduğunu da söylüyorsunuz. Bunun nedeni nedir? - 1920'lerde Avrupa'nın en batı kısmı hariç, diğer kısmında artık liberal demokrasinin çağının kapandığına dair genel bir inanç doğdu. Yani tek parti, tek lider, tek millet, 'hep beraber kenetlenelim, benliklerimizi vatana armağan edelim' cinsinden ulusal seferberlik rejimleri kuruldu. Özellikle Mussolini'den kaynaklanan, fakat bizimkilerin de canı gönülden benimsedikleri acayip bir devlet anlayışı oluştu. Cumhuriyetimizin ilanı, Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur, 23 Nisan, düşmanı denize döktük, İnönü Savaşı, Sakarya, Dumlupınar, belli birtakım ikonlar... 'Bunlara boyun eğersen sen bizdensin,' denildi. Bir milli birlik ideolojisi. Oysa korkunç bir zehir vardır bu düşüncenin temelinde.
- Bu edebiyata neden ihtiyaç vardı? - İttihat Terakki ideolojisinin ve kadrolarının varlıkları sürsün diye...
- Bugün neden devam ediyor? - Çünkü o ihtiyaç ortadan kalkmadı. Enver Paşa'ların torunu bugün Hurşit Tolon Paşa'lardır. Direkt bir yeniçeri düzeninin devamı söz konusudur.
- Ergenekon'la ilgili düşünceniz? - Ergenekon olayı semboliktir. Yani gerçek Ergenekon yapılaşmasının mahkemeye gitmeyeceğine eminim. Hiç kimsenin işine gelmez, Türkiye'nin de çıkarına değildir sonuna kadar gitmek...
- Oynanan bir tiyatrodan ibaret midir? - Safra atıyorlar, bir dizi pisliği temizliyorlar fakat bunu yaparken de diğerlerini siyasi anlamda devre dışı bırakıyorlar. Olay klasik polis yöntemidir; yani suçluyu sonuna kadar ezmek değil, kolunu bacağını kırmak, silahını elinden almak ve geri kalan kısmına da, 'Birader bu defter kapandı, git evine, paşa paşa emekli ol,' demektir.
- 1 Numara çıkarılmayacak mı? - Çıkmayacak ama umuyorum ki 31 Ağustos tarihinde emekliye ayrılacak! Yani önümüzdeki günler çok güzel şeyler getirecek.