"Dünya sinemasını Türkiye'ye getirmek istiyoruz"

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye'ye büyük çapta sinema yapmak isteyen uluslararası yapımcıları çekmek için bazı ekonomik kolaylıklar getirmek üzere çalışmalara başladı. Maliye Bakanlığı ile görüşmeleri sürdüren Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu konudaki yasal düzenlemeleri içeren teklifini Kasım ayı içinde Meclis'e sunmaya hazırlanıyor.

Kültür Ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bir yıldaki icraatlerini ve yeni projelerini anlatmak için düzenlediği basın toplantısında, sinema dünyasında Türkiye'nin iyi adımlar attığını söyledi. Günay, Bakanlık olarak sinema ve tiyatro alanında yaptıkları mütevazı yardımların objektif ölçütler içinde ve önceki dönemlere oranla daha sorunsuz gerçekleştirildiğini belirtti. Bakanlık olarak dünya sinema yapımcılarını Türkiye'ye getirmek amacıyla bir hazırlık yaptıklarını ifade eden Bakan Günay, "Maliye Bakanlığı ile görüşmeler yapıyoruz. Maliye Bakanlığı ile mutabakatı sağladık sayılır" dedi. Günay şunları söyledi:

"Türkiye'de büyük çapta sinema yapmak isteyen uluslararası yapımcılara başka ülkelerin getirdiği bazı ekonomik kolaylıklar getirmek istiyoruz. Dünya sinemasını Türkiye'ye getirmek istiyoruz. Dünya sinemasının bazı konuları Türkiye'de çekilebilir. Bizim çok özel konularımız Türkiye'de dünya sinemacıları tarafından film haline getirilebilir. Bu Türkiye'nin tanıtımı için çok önemli bir konu olur. Bu konuda Bakanlığın çeşitli birimleri mutabakat içinde. Olgunlaşmış bir teklifimiz var. Maliye Bakanlığı ile mutabakat halinde sanırım Kasım ayı içinde Meclis'e sunulmuş olur."

Turizm ve tanıtım ile çekilen filmler arasında büyük bağ olduğuna işaret eden Bakan Günay, "Örneğin bizim çocukluğumuzda 'Roma Tatili' filmi vardı. O filmle Roma inanılmaz bir marka haline geldi. Başka örnekleri de var ama 'Roma Tatili' sinema dünyasında, turizmle, tanıtmayla filmin ne kadar, sinemanın ne kadar ilgisi olduğunun bir tez konusu olacak kadar çarpıcı bir örneğidir" dedi.


BALIK ÇİFTLİKLERİNE YAKIN TAKİP

Balık çiftliklerinin yerleşimini de değerlendiren Bakan Ertuğrul Günay, Mersin'deki, Bodrum ve Muğla'daki balık çiftlikleriyle ilgili planlanan arazileri gezdiğini söyleyerek "Şu andaki balık çiftliklerinin yerleşimi sadece turizm açısından değil, bizim insanımızın koylarımızdan, kıyılarımızdan, denizlerimizden yararlanması açısından da son derece yanlış ve sakıncalı. Şu andaki yerleşimler nerede bir koy varsa, nerede mavi bir köşe varsa balık çiftlikleri içine doluşmuş vaziyette" dedi. Bu çiftliklerin kaldırılması konusunda Tarım Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı ile fikir birliği içinde olduklarını ifade eden Bakan Günay, "Hangi mesafeye kadar çıkarılacakları konusunda ortak bir çalışma sürdürüyoruz. Sanırım Parlamento'nun açıldığı ilk aylarda bu çalışmayı bir sonuca vardıracağız" diye konuştu. Günay şunları söyledi:

"Elbette balık çiftlikleri de bir ekonomik çalışma alanı. Elbette orada bir üretim yapılıyor. Üretimden turizm yararlanıyor. Biz balık çiftlikleri yok edilsin demiyoruz. Ama balık çiftlikleri diğer ülkelerde hangi standartlarda kuruluyorsa, bizde de öyle kurulmalıdır. Bu konuda dikkatli ve kararlı bir çalışma içindeyiz."

AKM 2010'DA BİTİYOR

Günay, yapılması planlanan çalışmalarına ilişkin de bilgi verdi. Bakan Günay, İstanbul AKM'de yenileme çalışmalarının hazırlıklarına başlandığını söyleyerek, AKM'yi yenilenmiş haliyle 2010'a yetiştireceklerini bildirdi. Bakan Günay ayrıca, on yıla yakın bir süredir unutulmuş durumda olan Ayazağa/Maslak Kültür Merkezi'nin tamamlanması için kültür girişimcisi bir firma ile ön anlaşma yaptıklarını da ifade ederek "2010 yılında İstanbul, yepyeni büyük bir kültür merkezine kavuşmuş olacak. Ayrıca yine İstanbul tarihi kent merkezinde, Topkapı Sarayı merkez olmak üzere tarihsek dokuyu ortaya çıkarma çalışmalarımız hızla devam ediyor" dedi. Günay ayrıca yine İstanbulların 2010 yılında her ay farklı bir ilçeye demirleyecek olan yüzen sahneyle tanışacağını da kaydetti.

ÇEVRE DUYARLILIĞI İŞLETMELER İÇİN GÖNÜLLÜK DEĞİL, TEMEL KOŞUL OLACAK

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, çevre sorunlarının küresel nitelik almaya başladığı bu çağda, bu sorunları önemseyerek "çevreci turizm anlayışı"nın alt yapısını kurmaya, bu konuda yatırım ve işletmeleri özendirmeye çağırdıklarını söyledi. Çevre duyarlılığını, yakın bir gelecekte gönüllü bir anlayış olmakta çıkarıp, yatırımın ve işletmenin temel koşulları arasına katacaklarını bildiren Bakan Günay, şunları söyledi:

"Elbette biz de turizm bölgelerinin alt yapı sorunlarının giderilmesini daha fazla önemseyerek, daha fazla kaynak ayıracağız. Çevreci kriterleri öne çıkaran kurum ve kuruluşlara bazı konularda ayrıcalık gösterilmesini sağlayacağız. Daha sonra bu çevreci kriterleri herkes için şart koşacağız. Herkesin uyması gereken bazı koşullar olacak. Biz Türkiye'de turizm alanında her türlü yatırımı destekliyoruz. Bir tek şartımız var. Doğayı, tarihi, çevreyi ve kaliteyi koruyacaklar. Bunları koruyan her türlü girişime destek veririz."

KORUMA ALANINDA ÖZEL KURUMLARLA DA İŞBİRLİĞİ YAPILABİLECEK

Bakan Günay, bu yıl yeni bir adım daha attıklarını söyleyerek "Bir tarihsel ya da doğal koruma alanında, özel ya da kamusal tüzel kişilerle işbirliği yapmanın önündeki eskimiş anlayışı aşmaya çalıştık" dedi. Bir ören yerinde ya da müzede Bakanlığın, Koruma Kurulu'nun, kazı başkanlığının denetim hakları saklı olmak üzere özel ya da kamusal kurumlarla işbirliği yapılabileceğini bildiren Bakan Günay, "Böylece daha çok ören yerini, daha çok müzeyi, daha çok tarihsel yapıyı ayağa kaldırıp, toplumsal ve kültürel yaşamın içine katabileceğiz" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, çeşitli bölgelerde "müze depo" yapmak üzere harekete geçtiklerini de belirtti. Bakan Günay şunları söyledi:

"Müzelerimizin durumunu iyileştirmek için arayışlarımız sürüyor. Elimizde çok sayıda eser var ve depolama koşullarımız yeterli değil. Bu nedenle İstanbul'dan başlayarak çeşitli bölgelerde müze depolar yapmayı planlıyoruz. İstanbul'da bu konuda arazi tespitleri yaptık. Öteki bölgelerde de yer tespitleri yapacağız. En az 7 belki de 10 bölgede müze depo yapmayı planlıyoruz."

Bakan Günay, ayrıca geçen bir yıl içinde 5 yeni devlet tiyatroları sahnesi açtıklarını ifade ederek "Bu yıl yenilerini ekleyeceğiz ve 2009 sezonunda, DT'nin 60. yılında, bugünkü 40'lı sayılardan 60'a ulaşmaya çalışacağız" dedi.

(ANKA)