kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Ağustos 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
RESEPSİYONA HAŞİM KILIÇ DA KATILDI Resepsiyona, Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Toptan, Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay da katıldı.

Başbuğ Paşa'dan '30 Ağustos dersi'

OKAN MÜDERRİSOĞLU
OKAN MÜDERRİSOĞLU
Genelkurmay Başkanı Başbuğ, resepsiyonda 30 Ağustos'un öneminin yeterince bilinmediğini belirterek "Bu konuları milli eğitim bakanıyla görüşmek lazım" dedi..
GENELKURMAY Başkanı Org. İlker Başbuğ, "Siyasi mesajlar veriyor" eleştirileri karşısında, Gazi Orduevi'ndeki resepsiyonda sadece 30 Ağustos'un siyasi, diplomatik ve ekonomik yönü üzerine konuştu. 30 Ağustos'un öneminin yeterince bilinmediğinden yakınan Org. Başbuğ, "Bu konuları Milli Eğitim Bakanı ile konuşmak lazım" dedi. Org. Başbuğ, Cumhurbaşkanı Gül, Meclis Başkanı Toptan ve Başbakan Erdoğan'ı uğurladıktan sonra gazetecileri etrafında topladı. Sohbeti, "Tarihe meraklı mısınız?" sorusu ile başlatan Başbuğ Paşa, önce gazetecilerin 30 Ağustos'la ilgili bilgilerini sınadı. Ardan Zentürk'ün yorumlarını kısa süre dinleyen Org. Başbuğ, "Ben askeri lisede, harp okulunda okumuş olmama rağmen her 30 Ağustos'ta bir kez daha okurum" dedi. Başbuğ, Kurtuluş Savaşı için özellikle Turgut Özakman'ın "Şu Çılgın Türkler" kitabını referans gösterdi. "Turgut Bey'i de davet etmiştik ama gelememiş" dedi.

KURTULUŞ'UN FİNANSI
Eylül 1921'deki Sakarya Muharebesi'nden 10 ay sonra Büyük Taarruz'un başlatıldığını hatırlatan Başbuğ, 26 Ağustos-30 Ağustos arasındaki 5 gün içinde 220 bin kişilik Yunan Ordusu'nun yüzde 65'inin imha edildiğini, Yunan tarafının 100-120 bin kaybına karşılık Türk Ordusu'nun 2.700 şehit verdiğini kaydetti. Org. Başbuğ, Büyük Taarruz öncesinde Meclis'te büyük baskı oluştuğunu, "Ordu hâlâ neden duruyor?" soruları karşısında Mustafa Kemal'in yakın arkadaşı Kazım Dirik'i Meclis'i ikna etmekle görevlendirdiğini belirtti. 6 Ağustos 1992'de Bakanlar Kurulu'ndan taarruz yetkisi alındığını vurgulayan Başbuğ, devletin tümü kurumlarının uyum içinde olduğunu ima etti. Org. Başbuğ, "Atatürk için diktatör diyenler tarihi iyi okumalı" dedikten sonra harekat için gerekli olan 2 milyon liranın öyküsünü de aktardı. Org. Başbuğ, Atatürk'ün dönemin Maliye Bakanı'nı görevlendirdiğini, Bakan Hasan Fehmi Ataç'ın, "Sakarya Savaşı'ndan önce milletin elinde ne var ne yok aldık" dediğini anımsattı ve "Sakarya'dan önce halkın elindeki varlıkların yüzde 40'ı alınmıştı" dedi. 2 milyon YTL'nin 600 bin lirasının Hint Müslümanları'ndan gelen ve İş Bankası hesaplarında bulunan tutardan Mustafa Kemal'in emri ile karşılandığını anlatan Başbuğ, "Dönemin Maliye Bakanı, Osmanlı Bankası Ankara şube müdürünü çağırarak 1.5 milyon lira istemiş. Müdür bocalayınca, '16 şubenize de el koyarız' demiş. Para böyle temin edilmiş" bilgisini verdi.