- Biraz da kıştan bahsetsek. İstanbul'da kışın eğlence nereye kayacak dersiniz? - Kesinlikle Beyoğlu diyorum. Çok fazla hareket ve potansiyel var. Etiler civarında oturan kitle yine Etiler'i tercih edebilir. Ama trendlerden geri kalmak istemeyenler bence Beyoğlu'na takılmalı. -
Kendi yarattığınız marka Kitchenette oldukça tuttu. Öyle ki şube üstüne şube açtınız. Ama yurtdışındaki farklı mekânları taklit etmekle de eleştirenler oldu sizi... - Tabii ki etkilenmeler olabilir. Sonuçta biz dünya trendlerini takip edebilme adına birçok yere gidiyoruz ve gittiğimiz bu yerlerden beğendiğimiz şeyleri not alıyoruz. Bu, mönüdeki bir yemek de olabilir, dekorasyon objesi de. Sonuçta trendler var ve aklın yolu bir. Etkilendiğimiz şeyleri toplayıp Kitchenette'i yarattık. İnsanların başka yerlere benzetmeleri doğal. Ama bu marka üç günde doğmadı. Tam üç yıllık bir çalışma sürecinin ardından açtık ilk şubeyi. Şimdi ise bize Güney Amerika'dan Arap Yarımadası'na kadar pek çok yerden şube teklifi geliyor. Ama ilk olarak biz buraya kanalize olmaya bakıyoruz. Fakat 2010 yılında Miami'de bir şube açmak için iyi niyet anlaşmamızı imzaladık bile. -
Son olarak Bebek'te yeni bir şube açtınız. Bebek'te bu kadar çok mekân varken, oraya girmeniz riskli değil mi? - Hayır ben tüm bu mekânların bir sinerji yaratacağını düşünüyorum. Bize gelen adam, "Bir Lucca'ya da bakalım," diyecek. Ya da oraya giden adam bana gelecek.
- Bebek Kitchenette diğer şubelerden daha farklı bir konsepte sahip. - Evet burayı Kitchenette, Baronette ve Library Room olarak üç bölüme ayırdık. İlk kat Baronette, yani bar ve lounge kısmı. İkinci katta Kitchenette var. Üçüncü kat Library Room. Şömine ve bilardo masası var. Ekimde de tapas başlayacak. En üst katta ise teras olacak.
Yayın tarihi: 24 Ağustos 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/24/pz/haber,EE0C72A358E14AAA95272E4C89FE8A4E.html
Tüm hakları saklıdır.