Suada'da insan boncuk boncuk terler mi?

45.Antalya Film Festivali için start önceki akşam verildi. Yandaki sütunlarda da okuyacağınız üzere, tanıtım partisi Suada'daydı; gayet şık bir kalabalık vardı, ana jüri açıklandı, afişler ve tanıtım filmleri gösterildi, festivalin 'geleneksel sunucusu' Şebnem Dönmez (duyduğuma göre) detoksta olduğu için geceyi Burcu Kara sundu, her şey çok güzeldi vs... Geceyi izleyen muhabir arkadaşımız da haberinde 'partide sanat ve medya dünyası biraraya geldi' demiş ki, işte bir tek ona itirazım var benim! Niye? Çünkü hiçbiri bir araya gelemedi! Herkes nöbetleşe dışarı atıyordu kendini on dakikada bir; sıcaktan! Parti için Suada tercih edilmiş. Tamam mükemmel bir seçim olmuş... Fakat Boğaz'ın ortasında, püfür püfür esintili o mekanda, o kadar insan kapalı alana tıkıldı kaldı! Çünkü sahne, yemek büfesi, barkovizyonlar bütün atraksiyon kapalı bölümde. Hava almak isteyenler camları açıyor, havalandırma devre dışı! Sahne, dekor vs. teknik olarak açık havada kurulamıyordur, olabilir, o zaman da sormak isterim: Madem öyle, neden Suada'yı seçtiniz? Konuklar sahnedeki konuşmaları yarım yamalak dinleyip Boğaz'ın serin rüzgarına koştular. Herkes yapış yapış, festivali konuşan yok; 'sıcaktan ölüyoruz' muhabbeti gırla... Her yıl festival hazırlıkları başlar başlamaz haklı-haksız bir dolu eleştiri de başlıyor, festival komitesi üzülüyor doğal olarak. Kendilerine 'haksızlık' yapıldığını, böyle önemli bir etkinliğe gölge düşürüldüğüne inanıyorlar. Şimdi biliyorum ki, festival başkanı Engin Yiğitgil yine kızacak ama benimki dostça bir eleştiri. Belki detaylar önemli değildir, asıl önemli olan amaçtır ama bu kadar şık bir gece hazırlanmışsa bunu heba etmemek gerek diye söyledim.