Bankaların bu yılki kârlılıkları küresel krize rağmen iyi gidiyor. Buna karşılık borsa aracı kurumlarında durum iyi değil. Yılın ilk çeyreğine ait açıklanan veriler aracı kuruluşların toplam net kârının yüzde 68 azaldığını gösteriyor. Zarar eden kurum sayısı ise kâr edenleri geçmiş. Kârsızlık veya zararların büyümesi sonucu 5 aracı kurum faaliyetini kendi isteği ile durdurmuş. 6 aracı kurumun kapatılmasına da SPK karar vermiş. Geçen yıllarda yabancıların milyon dolarlar verdiği aracı kurumlar şimdi kendiliğinden faaliyetini durduruyor, daha fazla zarar yazmamak, batmamak için.
-
Yabancının katkısı az- Zaten kamu dışında yabancıların sahip olduğu aracı kurum sayısı 44'e ulaşırken, yerli özel aracı kurum sayısı 85'e inmiş. Ancak kamularla sayı 145'e ulaşıyor.
Türkiye'de banka sayısı 48, aracı kurum sayısı 145, halka açık şirket sayısı 320. Böyle bir çarpıklık var. Belirtelim ki, aracı kurum sayısı geçmişte daha fazlaydı. 212'ye kadar çıktığını hatırlıyorum. Yani sorunun geçmişi var.
Geldiğimiz aşamada borsanın yüzde 70'i yabancıların kontrolüne geçti. Bu kitlenin işlem hacmindeki payı ise yüzde 30. Buna karşılık borsa payları yüzde 30'un altına düşen yerlilerin işlem hacmindeki payı yüzde 70'e çıkıyor. Yani
borsada hakim duruma geçen yabancıların işlem hacmi çok daha düşük. Payı azalan yerlilerin işlem kabiliyeti daha yüksek.
Aracıların asıl gelir kaynağı komisyonlar da, aralarındaki rekabetten dolayı minumum düzeylere inmiş.
-
Yerlilerin önemi- Ama asıl işlem yapan yerli yatırımcı sayısı azalmış. Borsadaki yatırımcı sayısı 962 bin kişi gibi gözüküyor ama bunun içinde komisyon kazandıracak müşteri sayısı,
100 bin lira ve üstünde portföye sahip kişiler olarak alırsak, sadece 19 bin kişi. 100 liranın altından portföyü olanların sayısı ise 449 bin kişi. İşlem yapmıyorlar, sadece hesaplarını kapatmamışlar.
Yatırımcı sayısının azalması yanında 2008 yılında sadece iki halka arzın gerçekleşmesi de aracı kurumları önemli bir gelirden etmiş.
Aracı Kuruluşlar Birliği Başkanı Nevzat Öztangut, "Yatırımcı sayısı az, işlem hacmi yapan müşteri sayısı az, komisyonlar giderek düşüyor. Aracı kurumların elinde sadece hisse senedi işlemi var. Piyasa gerilemesi de kârları azalttı. Geriye vadeli piyasadan başka para kazanacak yer kalmadı. Orada da işe büyük aracı kurumlar hakim.
Bu koşullarda aracıların kâr edememesi normal. Bu durum bundan sonra da sürecek. Can sıkıcı olan da bu" diyor.
1994 krizinde aracı kurumlar önemli bir sorun kaynağıydı. 17 aracı battı. Halen 10'undan fazlasının tasfiyesi sürüyor. Ardından alınan önlemler işe yaradı ki, 2001 krizini aracılık sektörü hasarsız atlattı. 2007'de başlayan küresel krizde ise bankalar 2001 sonrası geçirdikleri yapılanmanın etkisiyle sağlam durururken, aracı kurum tarafında sorunlar ortaya çıkıyor. Yeniden yapılanma sırası şimdi aracı kurumlarda.
- Sonuç- "Değişim ne zaman gerekli, sorusuna verilecek en iyi cevap, gerekli hale gelmedendir." Claus Moller
Yayın tarihi: 19 Ağustos 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/19//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.