Sevgili Bekir (Coşkun)
"Benim Cumhurbaşkanım değil" dediğinde yadırgamıştım.. Cumhurbaşkanı seçiminde bin oyum olsa birini Abdullah Gül'e vermezdim, kişisel tercihlerim değil, ülkemin geleceği adına.. Ama bu ülkede seçim sistemi, onu "Devlet Başkanı" yaptıysa, seçimi de, makamı da saygıyla kabul ederdim..
"..dim" diyorum.. Çünkü, şimdi benim de kafamda soru işaretleri var..
Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı..
Kimin başkanı?.. Cumhurun!.. Yani benim.. Yani ben varım diye o orada.. Cumhur olmasa, cumhurun oyu olmasa, Cumhurbaşkanı da olmaz..
Yani benim onu saydığım kadar, o da beni saymak zorunda, bir.. Temsil ettiği devletin saygınlığını da sonuna dek korumalı, bu da iki.. Peki öyle mi?..
İstanbul iki işkence günü yaşadı.. Neden?..
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad bu kente geldi de ondan..
Niye İstanbul'a geldi..
Hazret Anıtkabir'e gitmezmiş.. Gitmezse gitmez.. İnsanları inançları dışında eylemlere zorlamak doğru değil.. Ahlaklı da değil..
Suudiler Vahabi.. İnançlarında mezar yok.. Hazreti Muhammed'in mezarını yok ettiler fiilen.. Giden, gören var mı?. Şimdi bu adamları "Anıtkabir'e gitmiyorsunuz" diye eleştirme hakkımız olabilir mi?..
Sebep, siyasal da olabilir, başka da.. Dedim ya.. İnanç ve inanca saygı meselesi.. Adamın inancı değil, Atatürk'ü aşağılamak için böyle davrandığını düşünüyorsan, mesele Washington'da Abraham Lincoln mozolesine çelenk koyuyor da, Anıtkabir'e gitmiyorsa, o zaman da çağırmazsın, biter gider..
Resmi ziyaretler öncesi, büyükelçiler düzeyinde temaslarla konu bağlanır. Adam istemiyorsa, resmi programa Anıtkabir ziyareti konmaz.
Ahmedinecad'ın Anıtkabir'e gelmemesi Atatürk'ü zerre küçültmez. Gelmesi de zerre büyütmez..
Ama bakın benim Cumhurbaşkanım ne yapıyor?..
Adam, Anıtkabir'e gitmeyeceğini, biraz da reklam yapar gibi duyurunca, koskoca
Türkiye Cumhuriyeti pısıyor.. Aman olay çıkmasın.. Aman Ahmed efendi mahçup olmasın. Aman hazret hakkında Türk halkında antipati uyanmasın..
"O zaman o Ankara'ya gelmesin.. Ben İstanbul'a giderim" diyor benim Cumhurbaşkanım ve Ahmed efendinin paşa gönlü olsun diye, Türkiye Cumhuriyeti'ni İstanbul'a taşıyor.. Bu mudur?.
Geliyor İstanbul'a ve kent felç..
Bu kent Bush, Papa geldiğinde bile böyle rezil olmamıştı. İşte Yavuz, Pekin'i yazıyor.. Hem de Olimpiyatları sabote etmeye yeminli bir yığın etnik Çin gurubu bilinirken, Putin, Bush başta dünyanın en büyüklerinin orda bulunduğu gün komünist Pekin'de böyle bir rezillik yaşanmadı.
Bizdeki bu yağcılık, bu yalakalık, bu kendi halkına böyle eziyet etmenin örneği var mı, kaldı mı dünyada?..
Anıtkabir'e gitmeyen adamı korumaya almak için,
Türkiye Cumhuriyeti'ni yollara düşürüyorsun. Milleti de kandırdığını sanıyorsun.. Biz gerzeğiz ya..
"Aaa. Gezi İstanbul'aymış" diyeceğiz ve yutacağız..
Yetmez.. Beni bir de eşek yerine koyacaksın..
Bu göstermelik, bu gösterişli, bu Osmanlı Padişahının Cuma çıkışlarında bile rastlanmayan şaşaa uğruna, kendi halkına işkence çektireceksin. Onları zerre umursamadığını, hiçe saydığını göstereceksin.. Sakın bana "Önlem, mönlem" demeyin. Kendi halkından bu kadar korkuyorsan, kendi polisine bu kadar güvenmiyorsan, adam Ankara'ya gelmiyor, sen de İstanbul'a gelme o zaman.. Hani Bodrum'da gizli gizli tatil yapıyorsun ya, çağır adamı da donanma ile korumaya çevrilmiş koydaki teknene, ne konuşacaksan konuş..
Yoo.. İlle de Osmanlı'nın payitahtına özleminden bu kente geldin..
Tehlike kara yollarında ise, havadan git.. Denizden git.. Helikopter mi yok, tekne mi yok..
Ama olmaz.. Benim halkım sürünsün.. O sürünmeye alışıktır nasılsa..
Ben değilim.. Cumhur olarak, yerimi yeniden düşünmeye başlayacağım, Bekir!..
Bugünkü Tüm Yazıları
İstanbul'a Anıtkabir darbesi..
Yayın tarihi: 16 Ağustos 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/16//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.