Perihan Mağden, önceki günkü, belediyeler ile ilgili gözlemlerini anlattığı yazısını bu iki kelime ile bitirdi. Beşiktaş Balıkpazarı'ndaki felaket yeni yapılanma gibi şeyler sinirlerini bozmuş. En çok da İnönü Stadyumu'nun adının Hasan Doğan olarak değiştirilmek istenmesine bozulmuş. Sonuna kadar haklı. Ben İnönü Stadyumu'nun adının değiştirilmesinden çok, yıkılmasından korkuyorum. O güzel taş yapının yerinin bir çelik yığınına dönüştürülmesinden, Çelikkafes'in altına bir çirkinlik abidesi daha yapılmasından it gibi korkuyorum. İstanbul'daki belediyecilik anlayışı, daha doğrusu anlayışsızlığı beni çok rahatsız ediyor. Farkında mısınız, hiçbir semtin kaldırımı bir diğerine benzemiyor. Hatta aynı semtte, mesela Beşiktaş'ta Darphane'nin yeni kaldırımları ile bizim Abbasağa'nın yeni kaldırımları başka başka. Cihangir'in 'güzeller güzeli' beton üzerine çiziklerle taş süsü verilmiş kaldırımları başka bir alem. Hele belediyelerin tüm bu süreçte tüm kenti kum deryasına çevirmesi, özensiz işçilikleri ile yamuk yumuk döşemeler yapması... Mesela Abbasağa'ya ilginç bir sokak aydınlatması yapıldı. Muhteşem bir aydınlatma. Her direkte iki lamba var. Herhalde Beşiktaş Belediyesi sınırlarına küresel ısınma, ülkemizdeki elektrik sıkıntısı filan uğramadı. Ya bu her semtte döşenip döşenip sökülen taşların paraları? Sokaktan toplamıyorlar o paraları, çoğu bizim vergilerimiz. Canım seçmen, hadi n'olur uyan artık. Partizanlığı bırak da iş yapacak adama oy ver!
![](https://arsiv.sabah.com.tr/i2/sp.gif)
Yayın tarihi: 14 Ağustos 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/14/gny/haber,91A64287444B4004A73484DC6F8A311A.html
Tüm hakları saklıdır.