Anaç kadın iyi sevişir mi?

Bir fıkraya göre erkek için mutlu bir beraberliğin 'dört şartı!' varmış. O şartlar da şuymuş:
Bir: Güzel yemek yapan, evi çekip çeviren bir kadın olmalı.
İki: İyi para kazanan, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın olmalı.
Üç: Yatakta sınır tanımayan, arzulu ve sıradışı bir kadın olmalı.
Dört: Bu üç kadının birbirlerinden haberi olmamalı!
Şimdi size bu fıkrayı neden mi anlattım? Benimki bir tür "Yazıyorsam sebebi var!" durumu değil! Benimki bir tür "Kıl kaptım abi!" durumu. Peki, kime mi kıl kaptım? Bir kadından diğer bir kadına giderken 'bir şişe viski!'sini, 'iki paket de cigara!'sını yanından eksik etmeyen adama kıl kaptım. Şimdi bu adama neden kıl kaptığımı müsaadenizle yazayım. Hatta kadın okuyucularıma da buradan seslenip diyeyim ki; "Sakın ola ki 'anaç!' bir kadın gibi davranmayın. O adamı bana karşı savunup, göbeğimi kaşıtmayın!"

AYNI ANDA İKİ KADIN!
Lafı artık kısa keseyim. Kıl olduğum '45'lik abi!'nin ismini hemencecik yazayım: "Okan Bayülgen!" Peki, bu zattan neden kıl kaptım? Geçen gün bir söyleşisinde demiş ki: "Aynı anda iki kadını sevebilirim... İyi sevişen, anaç bir kadın istiyorum..." Bu muhterem zatın söyledikleri vallahi de, billahi de 'külliyen yalan!' Yalan çünkü bundan birkaç yıl öncesine kadar Deniz Seki ve Cansu Dere ile 'aşk!' yaşarken, çevresindeki birtakım dostlarına şu şekilde konuşmuş: "Deniz'in seksi bedenine, Cansu'nun da aklına aşık oldum. Keşke bu bedenle, bu akıl aynı kadında olsaydı!" Şimdi bu sözden çıkaracağımız kıssadan hisse şudur; "Demek ki aynı anda iki kadını sevemiyorsun. İki farklı insanı bir bedende istiyorsun."

ÇOK HİCAZ GÖRDÜM SENİ!
Zat-ı muhteremin sözlerinde kafama takılan bir diğer şey de şu oldu: "İyi sevişen anaç bir kadın istiyorum!" Öyleyse ben de bu zata soruyorum: "Diyelim ki anaç kadını bulduk! Bu kadının iyi seviştiğini nasıl anlayacağız? Yoksa bu kadından ISO 9001:2000 Kaliteli İyi Sevişen Anaç Kadın Belgesi mi isteyeceğiz?" Hatta kafama takılan bir şey daha var. Diyelim ki kadın "Ben de iyi sevişen bir babayiğit adam arıyorum!" dediği zaman, o kadına 'babalığımızı!' gösterdikten sonra iyi seviştiğimizi nasıl ispat edeceğiz? Vallahi benim gibi bir yazar da şaştı kaldı bu işe. Bu zat-ı muhterem içtikçe kadınları geçirmiş şişe! Halbuki ben bir kadın okur olsaydım, bu zat-ı muhteremin kafasına geçirirdim şöyle bir şişe: "Hey minnoşum/Boyundan büyük sözler edersin/İyi sevişen anaç kadın istersin/Üstelik ar damarını çatlatıp/İki kadını aynı anda yatağında istersin/Bu ibretlik halinden midir nedir/Çok hicaz gördüm seni!"