Bugünkü yazımda sizlere 'gönül dostları!'ndan bahsedeceğim. Bu gönül dostlarının özelliği de şu: "Ehil insanlar!" Hatta bunlar işlerinde öyle ehil insanlar ki, muhabbet kuşları gibi aynı kafese kapatıldıkları halde, kafesin dışındaki bir başka kuşa gönüllerini kaptırıp onlarla koyu bir muhabbete girebiliyorlar. Kafesin içindeki dişi kuş dışarıdaki erkek kuşa gönlünü verirken, kafesin içindeki erkek kuş da dışarıdaki dişi kuşun gönlünü çelmektedir. Bu yüzden olsa gerek dişi kuşa, 'gönül veren!', erkek kuşa da 'gönül çelen!' adını veririm. Ama şu soruyu da kendime hep sorarım: "Kadın ya da erkeğin gönlü bir başkasına neden kayıverir?"
KADININ GÖNLÜ... Kadının gönlü bir başkasına kayar çünkü kadın kendisini 'arzu eden!' erkeğe gider! Daha doğrusu kendisini 'aç bırakan!' erkeğe inat bir başkasına gönül vererek doyum sağlar. Bu yüzden de evlenince evcilleşen kadın uysallaşırken, evlendikten sonra aç kalan kadın pek de uysallaşmayıp, uslanmazlaşabiliyor. Hatta evlenirken kendi yazgısını seçen kadın evlendikten sonra kendi yazgısını değiştirebiliyor. Ondan sonra da bir başkasına boş gönlünü vererek, açlığını yatıştırıyor. Peki, bütün kadınlar yukarıda yazdığım gibi mi yapar? Haşa! Kimi yukarıda yazdığım gibi gönlünü bir başkasına verir. Kimi de seçtiği yazgıyı 'kör kaderi!' ne bağlayıp, kendi yazgısına ağlar. Bu kadınlar her gün Allah'a sitem ettiği gibi, evdeki 'gönül!'süz adama da dırdır eder.
ERKEĞİN GÖNLÜ... Erkeğin gönlü bir başkasına kayar çünkü 'erkeğin gözü!' kayar. Ayrıca şu gerçeği de unutmayın ki; "Bu dünyada erkeğin gözü kaydığı bir kadından daha coşku verici hiçbir şey yoktur!" Yani kadın fetheden bir güzelliğe sahipse, erkek de gönül çelmeye razıdır. Peki, bir erkeğin bir kadına hangi durumda gözü kayar? Erkek dışarıdaki kadının bir perdelik 'baştan çıkarma oyunu!' nu seyretmişse, o erkeğin o kadına gözü kaydığı gibi gönlü de kaymış demektir. O saatten sonra da o erkek iflah olmaz artık. Erkek; gözünü o kısa eteklerden, elini o kısa eteğin altına sokma arzusundan, o sütun gibi bacaklardan, o bacaklara yapışan kot pantolonlardan, o kot pantolonun altından dışarıya çıkan g-string'lerden gözünü alamaz. Gözünü o kadından alamadığı gibi de boş gönlünü evdeki kadından alıp, dışarıdaki kadına kaydırır. Bunu yaparken de kendisini şöyle haklı gösterir: "Eskiden kadınlar hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Çünkü kendimi bildim bileli evliydim!"
Yayın tarihi: 31 Temmuz 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/31/gny/haber,8B998C47278E48A29CFBF9EDF4F26AAB.html
Tüm hakları saklıdır.