MOS Kuaför'ün üç ortağından Muammer Yaprakgül, başarısının sırrının işini aşk ile yapması olduğunu söylüyor: Bana, 'kocamı boşarım, seni bırakmam' diyen müşterilerim oldu. Bana sadece saçlarını değil, sırlarını da emanet ettiler..
Muammer Yaprakgül
Türkiye'de saç tasarımı denildiğinde akla gelen en eski ve en önemli isimlerden biri. 1990 yılında kurulan MOS'un 3 patronundan biri olan Yaprakgül'ün kuaförlük mesleğiyle tanışması ise 1960 yılına dayanıyor. Bu mesleğe emek verdiği 48 yıl boyunca Muazzez Abacı'dan Filiz Akın'a, Türkan Şoray'dan Fatma Girik'e kadar
Türkiye'nin en ünlü kadınlarının ve İnönü'lerden Simavi'lere
Türkiye'nin en seçkin ailelerin mensuplarının saçlarını taramış.
ELLERİM İÇİN ŞÜKREDİYORUM Yeni sezonun saç modasını konuşmak için bir araya geldiğimiz Yaprakgül, "İşime aşığım ben. Hâlâ eşime bile saç tararken 'Ya beğenmezse' diye heyecanlanıyorum. Allah'a her gün, bana bu elleri verdiği için şükrediyorum" diyor.
*
Neredeyse 50 yıldır bu sektörün içinde, üstelik de zirvesinde olmak size ne hissettiriyor? Bir zamanlar
Türkiye'nin en genç, en meşhur kuaförüydüm. Şimdi herkes bana 'baba' diyor. Son 40 yıl bütün meşhur sanatçılarla birlikte çalıştık. Filiz Akın, Muazzez Abacı, Türkan Şoray, Fatma Girik gibi birçok ünlüye saç taradım. Muazzez Abacı ve Bülent Ersoy henüz şarkıcı değillerdi beni tanıdıklarında.
LAUBALİ DEĞİLİMDİR!*
Saçlarına dokunmadığınız ünlü kalmamıştır herhalde? Emel Sayın, Sibel Egemen, Yeliz, Yüksel Uzel, Nilüfer; sosyeteden ise Belma Simavi, Suzi Taylan, Ferhunde Verdi ve daha birçok isim benim müşterimdi. Hâlâ da öyleler. Bugün genç ünlülerin çoğu da beni tercih ediyor. Saçlarını taramayı çok istediğim ve henüz başaramadığım bir tek Catherine Deneuve kaldı. Türk ünlülerden ise kimin saçını taramayı hayal etsem; ertesi gün dükkanımda bulmuşumdur kendisini zaten.
*
Neden insanlar sizi tercih ediyorlar? Öncelikle kaliteli iş yaptığımız için. Benim 45 yıldır hitap ettiğim müşterilerim var. İnönü ailesinin saçlarını kaç nesildir ben tarıyorum. Ayten Gökçer tam 44 senedir müşterim. Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit de öyle. Bu işte müşterilerle aradaki mesafeyi korumak çok önemli. Laubali olmamak gerekiyor.
*
Geçenlerde bir doktor; "Türk kadınları kuaförlerine doktorlarından daha çok önem veriyor" demiş... Doğrudur. Ben bunu çok yaşadım. Ama bu güveni sağlayabilmek için kuaförün biraz diline sahip çıkması lazım. Herkes herkese güvenemez. Benim, "Kocamı boşarım seni bırakmam" diyen müşterilerim oldu. Kuaförleri gibi değil; dostları, arkadaşları olarak görüyorlar beni.
CANDAN'IN RENGİ YİNE MODA*
Gelelim yeni sezonun trendlerine. Önümüzdeki sezon hangi renkler moda olacak? Sarılar çok var. Ama küllü, enteresan bir sarı, platin değil. Net bir siyah hiç yok. Koyu kestane ve kızıl-kumrallar da var. Candan Erçetin'in saçlarının rengi, yani tizan rengi var yine. Zaten o renge herkes bayılıyor. Bana kim gelse, Candan Hanım'ın saçını istiyor. Ancak o renk herkese gitmez. Çok beyaz, akça pakça insanlara yakışır sadece.
*
Saç boyları nasıl olacak peki? Uzun saçlar daha revaçta. Özellikle sarıda uzunluk moda. Kaküller de var. İdeal boy; omuz boyu.
*
Türk kadınının uzun saç takıntısı devam ediyor, öyle değil mi? O eskidendi. Allah'tan onu atlattık artık. Ben ne çektim o yüzden ya... 35 yıl önce Paris'e gidiyorum ve orada ne kesimler görüyordum. Ama 'kime yapacağım' diye geçiriyordum içimden. Kısa kestiren ünlülerin sayısı bile çok azdı. Bir keresinde; Ayten Gökçer'in belinden uzun saçlarını Hülya Avşar'ın şimdiki saç boyuna indirdim. Bir kadın 'siz nasıl kesersiniz o saçları' diye üzerime atladı. "Dur, biz anlaştık da kesiyoruz" dedim ama dinletemedim. (Gülüyor) Sonra da postiş yapmıştık o saçları.
*
Neden bu kadar aşırı tepkiler veriyor kadınlar bu konuda? Türk erkeklerinin uzun saç takıntısından dolayı tabii ki. Geçmişte bazı kadınları ikna edip, kesiyordum. Sonra o kadınların kocaları eğer benimle samimilerse telefon edip, "Ne o ulan, kafana benzetmişsin karımı" diye benim saçlarımın dökülmesiyle bile alay ediyorlardı.