- Devlet artık sevmediği herkese Fethullahçı deyip işin içinden sıyrılıyor da diyorsunuz...
- Askerler anti-militer olan herkese halk nezdinde sistematik bir propagandayla "Bunlar müthiş para sahibi, Soros'un paralarını alıyor," falan diyor. Sonra Soros'u halk belki tanımaz diye "Bunlar Fethullahçı," diyorlar. Bizim askeriyenin üslubu, psikolojik harp anlayışı hep budur. Elimde bir belge var, 1971 yılında da "Komünistler Allahsızdır, pezevenktir," diye yayın yapıyorlardı. Şimdi Allahlılardan şikâyet ediyorlar. Bizde üslup, zarafet, demokratik anlayış yoktur. İttihat ve Terakki mantığıyla her türlü ahlak dışı propaganda yapılır. Basında beyin fukarası tetikçiler var, onlar da bu işe alet oluyor.
- Peki cumhuriyetçiler kaygılarında hiç mi haklı değiller?
- Fethullah Gülen olayının hiçbir sosyolojik analizini yapmamıştır askerler. Para ve sosyoloji analizi yapmadan, kendi pozisyonlarını korudukları garip bir gelenek var. Ben Cizvit papazlarının okulu Saint Joseph'de okudum. Tayyip Erdoğan'ı da Fethullah Gülen'i de kendi etkili oldukları toplumsal zeminlerde modernleştirici, dönüştürücü bir işlev sahibi görüyorum. Erdoğan "Yerlere tükürmeyin," dedi bir konuşmasında. Çıtası çok yüksek olmasa da
Türkiye şartlarına göre modernleştirici unsurlar var sözlerinde! Gülen'in İslam yorumu fanatik bir anlayışı dışlıyor, daha dünyalı bir din yorumu var. Ama çok milliyetçi ve devletçi bir yanı da var Gülen'in, bu da iktidar mücadelesinde olmasından... Sanayileşme döneminin ahlakını ve vicdanını Protestanlık oluşturdu. Küreselleşme ise uzun erimli bir yapısı olan Protestanlığa zıt bir şey. Para biriktirme, hayatı ertelemek... Bunlar, bu dini yaklaşım küreselleşmenin ruhuna uymuyor, bunu da görmek lazım.
Yayın tarihi: 3 Ağustos 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/03/pz/haber,8DD18CA0BCC947D5A291DCD47307641E.html
Tüm hakları saklıdır.