Beyaz ile stres sohbeti

Beyazıt Öztürk, Sertab Erener ve Emre Aydın'ın dahil olduğu 'Fanta Gençlik Konserleri'nin ekibi, Ayvalık konseri sonrası bir sonraki durak olan Bursa'ya geçmeden önce iki gün dinlenme fırsatı buldular. Sertab ve sürpriz yaparak iki günlüğüne konserin Ayvalık ayağına uğrayan Demir Demirkan ile buluşmak için ben de Cunda'ya geldim. Kızım Mira, amcası Demir ile iki gün dolu dolu beraber olmaktan çok mutluydu. Kaldığımız otelde sabah kahvaltı, ardından havuz başı sohbetleri çok keyifliydi.

KONTROLÜ SEVİYORUM
Uzun süredir kendimizi bırakarak şöyle bir tembellik yapmanın tadını unutmuşuz. Bu arada, herkesin sevgilisi olan Beyaz'ı daha yakından tanıma fırsatı buldum. Beyaz öyle bir ilgi kaynağı ki; gittiği her yerde tanışmak, resim çektirmek isteyenler sırada bekliyor. Bu kadar meşhur olup da aynı zamanda insanların 'kendinden biri gibi gördüğü' sayılı ünlülerden biri... Herkese aynı sıcaklıkla cevap veriyor. Çocukların saçlarını okşuyor, hep güler yüzlü ve sevgi dolu. "Yanıma gelen yüzüncü kişi bile olsa, ben ilk gelenmiş kadar yakın davranmak istiyorum" diyor. Tabii benim olduğum yerde konu ister istemez stres idaresine geldi... "Bu kadar yoğun ilgi ve sevgi insanın ayarını bozar, dengeyi nasıl buluyorsun?" diye sordum kendisine... "Ben dengeyi rahatlayarak bulmuyorum. Otokontrolde olmam beni rahatlatıyor. En rahat olduğum yer 'Beyaz Şov', çünkü her şey benim kontrolümde. O beni mutlu ediyor" diyor. Etrafındaki her şeyi ve herkesi izleyerek, her şeyin doğru gitmesini sağlamak istiyor. Mesela bir arkadaş grubunda herkes eğlenirken o 'Kim fazla içiyor?', 'Eve nasıl gidecek?' bunları düşünüyor. Herkesten bir adım önde! 13 yıldır televizyonda olmanın etkisi ile kontrol hissinin daha da arttığını söylüyor. Otokontrol hissi öyle bir şeydir ki, rahat olduğunuzu düşündüğünüz zamanlarda bile siz fark etmeden devam eder. "Nasıl rahatlıyorsun?" diye sordum. Jack Russell cinsi köpeği 'Kızım' ile evinde vakit geçirmekten çok hoşlandığını ve böyle rahatladığını söyledi. Dünya şekeri, enerji deposu 'Kızım' ile konserin kulisinde tanıştım. Beyaz, 'Kızım'a sirk köpeği gibi trik'ler öğretmiş... Beyaz'ın uzun boyuna rağmen omzuna kadar tırmanabiliyor. Bilardo oynuyor! Telefonun kamerası ile çekmiş, gözümle görmesem inanmazdım. Kuliste küçük bir futbol sahası ayarlamışlar, 'Kızım' topu kimseye kaptırmadı. Yılmadan şahane performans sergiledi. İlgi görme konusunda sahibinden aşağı kalır yanı yok anlayacağınız. Beyaz benimle konuşurken bir yandan da şahane karikatürler çiziyor. 'Late Night Talk Show'un kralı sayılan Johnny Carson bir keresinde "Komedi ıstırap çekmekten doğar" demişti. Beyaz da öyle düşünüyor. "Komedinin altında aslında bütün gün gülmemek yatıyor. Ben çok eğlenceli geçirdiğim bir günün akşamı şovumda istediğim performansı verdiğimi hissetmiyorum. Depresif bir hafta geçirdiysem o haftanın sonunda şovda patlıyorum" diyor.

KONUŞMAK İSTEYECEK
Sonra daha hassas bir konu seçiyorum; ilişkiler! Arada bir hayatında uzun süreli bir ilişkinin ihtiyacını hissetse de; şimdiki hayatının buna izin vermesi gerçekten zor... "Hayatım bu ve ben böyle yaşamayı seviyorum" diyor. "Şimdi seninle konuşuyorum, senden sonra bir başkası yanıma gelecek, ondan sonra bir başkası. Uyanık olduğum sürece bu böyle devam edecek. Uzun bir beraberlik kurmak istesem, böyle bir günün üstüne eve gideceğim; bu sefer beraber olduğum kişi benimle konuşmak isteyecek. Halbuki ben eve kimse ile konuşmamak için gidiyorum" diyor. Gülüşüyoruz... Bunu söylemesi üzerine aklıma Angelina Jolie ve Brat Pitt'in ilişkisi geldi. Biri dünyanın en güzel kadını, diğeri en yakışıklı erkeği olarak görülüyor. Para ve şöhret var ama onlar manevi doyumu, aile içinde çocukları ile beraber ve ortak amaçlarını gerçekleştirerek buluyorlar... Beyaz'ın şimdiki düşüncesine göre evdeki kadın enerjiyi emer! Halbuki o iletişimi doğru ve denk biriyle kurabilse, belki de düşüncesi değişir... Böyle bir beraberliğin enerji verdiğini görebilir...