Kafa karıştırıcı havalar

E tabii, olacağı buydu. Ne kadar acayip okurumuz varsa, geçen haftaki 'binaların cinsel eğilimi' konulu yazıma tepki verdi, "Sami Bey lütfen Hidiv Kasrı'nın cinsel eğilimi konusunda da yazın," türü tuhaf taleplerde bulunanlar oldu. Yani, ayıptır söylemesi, bu türden okurlarımıza uyduğum takdirde, haftalık yıldız falı gibi, 'mimari yapılardan cinsel eğilim çıkarma yazarı' haline gelmem işten bile değil. Hatta bir okurumuz, 'çok erkek egemen' diye listeye eklediğim Düden Şelalesi'nin aslında bir mimari yapı veya bina olmadığını belirtmiş mesajında ki, zaten Dolmabahçe Sarayı'nın cinselliğinin tartışıldığı bir yazıda mantık, akıl, izan nasıl olacak? Haliyle durumu kendisine baştan izah etmek zorunda kaldım... Neyse efendim, okurdan çok yankı alan yazımız, medya sitelerinde, çeşitli köşe yazılarında, şurada, burada ele alınmadı tabii. Halbuki, elin eşcinsel cazcısı ortaya bir laf atınca hemen yaygara kopuyor. Ne yapayım, medyatik isimlerle polemiğe mi gireyim, bilemiyorum. Misal, aynı yazıyı Oray Eğin yazsaydı, ki yazamaz, falanca medya sitesinden, filanca köşe yazarına kadar herkes üzerine atlardı. Elin garip Tosun'u yazınca, sansasyonun 's'si patlamıyor. N'apayım? Polemik mi yaratayım?

YAVRULAMA MEVSİMİ
Misal, şimdi Seda Sayan'ın 'yavrulama' haberleri çıktı piyasaya. 'Tüp bebek' merkezlerinde dolaşıyormuş! Arkadaş, ben Sibel Can, Hülya Avşar, Yeşim Salkım ve tabii Seda Sayan'ın yavrulama haberlerinden çok sıkıldım, alenen beyan ediyorum. Ayda bir ya da iki defa demeç verip, "Doğuracağım," ya da "Doğurmayacağım," açıklaması yapmak zorunda mı bu ünlülerimiz ayol?! (Bu 'ayol' nereden çıktı, diyeceksiniz, ben de bilemiyorum. Ruh halim bozuk...) Yani şöyle söyleyeyim, Ay'a inen Apollo 14 uzay aracının astronotu Edgar Mitchell, uzaylıların insanlarla çeşitli defalar temas kurduğunu, ancak hükümetlerin bu gerçeği 60 yıl boyunca gizlediğini iddia etti ya, bence Mitchell bizim yavrulama ünlülerini hiç işitmemiş. Daimi surette bizimle temas kuruyorlar... Bu arada, açık söyleyeyim, Fenerbahçe'nin yeni transferi Guiza'nın eşi Nuria Bermudez, katıldığı bir canlı yayında soyundu ya -hayvanlık uyandırıcı bir hanım-, bizim ünlülerimiz de öyle yapıp gündeme gelsinler istiyorum. Sansasyonsa, işte sansasyonun hanımağası! Böyle soyunun, helal olsun diyelim, sabah akşam sizi konuşalım...

SOL SOL OLALI...
Tabii, ne yalan söyleyeyim, SABAH hafta sonu ekleri de sansasyonel bir biçimde çıkıyor. Metin Sever isimli bir arkadaş, Pazar SABAH'ta Marx'a mektup yazdı, "Sakalından öperim," gibi ifadeler vardı yazıda, n'oluyoruz dedim; sonra geçen hafta 'Sol, Ergenekon'a ne diyor?' konulu bir 'solcular geçidi' vardı. "Tanrım," dedim, "Bu nasıl bir bilmece?" Herkes ayrı bir şey söylüyor. Sol sol olalı böyle karmaşa görmemiştir. Liberal zihnim bir türlü almıyor. Zaten bu işler ortaya çıktı çıkalı panik halindeyim, Tuncay Güney adında, zamanında Türkiye'de mümin bir insan olarak yaşamış, şimdi Kanada'da hahamlık yapmakta olan ve Evanjelist Hıristiyan mezhebi hakkında övücü yazılar yazan bir adam Mehmet Ali Birand'ın 'Iııııı' programına konuk oldu, devrelerim iyice aşındı. Yani, bir Cezmi Ersöz deyişi olarak belirtmek gerekirse, yıprandım. Anlayamıyorum sayın okurlar. Solumu sağımı karıştırdım. Bana bir haller oluyor. Siz kendinizi sağlıklı hissediyor musunuz?