İnsanları eğlendirmeye değil, onlarla eğlenmeye gidiyorum!

- Radyo DJ'liğini düşündünüz mü?
- Ben dinleyiciyle göz teması kurmayı tercih ettiğimden radyo DJ'liği yapmayı düşünmedim. Bir de eğer 'rahat' bir radyoda değilseniz girmeniz gereken reklamlar, jinglelar vs. oluyor ki benim için bunlar dezavantajları. Performans gösterirken setimle bir kompozisyon çizmeye çalışıyorum. Eğlendirmeye değil, beraber eğlenmeye gidiyorum. Bunlar da benim için tercih sebebi oluyor.

- Bu durumda dinleyici ve izleyici olandan hangisini kendinize daha yakın buluyorsunuz?
- Şu an hâlâ performans DJ'liği yaptığımdan izleyiciyi tercih ediyorum. Kendi şarkılarımı dinleyiciye sunduğumda ise bir fark kalmayacak. Yine de paylaşımların karşılıklı olması gerektiğini düşündüğümden, galiba dinleyici ve dolayısıyla canlı performans hep daha çekici olacak.

- Sizi izlemeye gelen insan sayısının bünyenizde yarattığı olumlu ve olumsuz etkilerden söz eder misiniz?
- Kalabalık oldu mu çok memnun oluyorum tabii ki, şanslıyım ki genelde hep güzel kalabalıklara çalıyorum. Kabine geçtiğimde sadece işimi düşünüyorum. Ne olursa olsun; bir kişi dahi dinlemeye gelmiş olsa ona karşı bir sorumluluğum olduğunu biliyor ve işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Kalabalıktan da öte mekâna gelen kitlenin enerjisi yüksekse hep beraber coşuyoruz ve beni neredeyse kabinden zorla indiriyorlar...

- Bir DJ kabininin olmazsa olmazları nelerdir?
- İki pikap, CD player, mixer, monitör, çok hoplayıp zıpladığımdan mümkünse vantilatör ya da bol bol peçete.

- Size göre dünya müziği nereye doğru gidiyor?
- Oryantalist soundlar yükselişte... Ama dünya pek iyi bir yere gitmiyor...

- Bize daha önce kimseye söylemediğiniz bir şeyi söylemenizi isteyebilir miyim?
- Sırada kendi şarkılarımdan oluşan bir albüm var, onun hazırlığını yapıyorum. Yeterince olgunlaştığında ise şarkıları oluşturan tüm enstrümanların sahnede canlı çalınmasına dayalı performanslar düşlüyorum. Bunu da kimseye söylemedim, benden önce bir DJ yapmaya kalkarsa suçlusu sizsiniz, haberiniz olsun.