Lenny Kravitz'le kuliste

Bir saat gecikti, 13 bin kişinin ayaklarına karasular indirdi. Sonunda Lenny Kravitz sahneye çıkıverdi, bahanesi trafikti. Olsun; 'Seni seviyoruz Lenny!' Yeter ki söyle! 'Bring It On', 'It Ain't Over', 'Stillness Of Heart', 'I'll Be Waiting', 'American Woman' derken derken bir de üstüne finalde 'Are You Gonna Go My Way'... Özetle Kuruçeşme Arena'dan bir yıldız daha geçti. Gelelim kulise... Konserden sonrası birkaç şanslı kişi kuliste toplandık. Eh kulis işlerinde deneyimliyim. Bu yabancı şarkıcı milletiyle tek fotoğraf çektirmek yasaktır. İlle de beşer beşer geleceğiz. Dedim; "Lenny'mi paylaşmamı istemeyin benden buz gibi soğurum sizden." İşte odasının kapısı açıldı! Siyah gözlükleri ve deri ceketiyle Lenny çıktı. Adam müthiş sakin, dünya umurunda değil sanki. Yanında beş adet kırmızı tişörtlü görevli abi dikiliyor. Bize talimat veriliyor "Sıraya girin, beşerli grup olun!" Şimdi fotoğraf kuyruğunda kural bellidir; ilk çektirenin fotoğrafı kesin kötü çıkar. O kadar çabadan sonra ya kafanın yarısı fotoğrafta uçmuştur ya da hiçbiri net değildir. Sona kalırsan da yüzde bin donakalırsın çünkü sanatçı dördüncü kareden sonra daralır, bunalır. Planım şu: İlk grup fotoğraf çektirdikten hemen sonra bir toz bulutu yaratıp Lenny'e sarılacağım teke tek fotoğrafımı kapacağım. Fotoğrafçıyı da bağladım "Bas" dedim mi basacak. Ve ilk beşli çektirdi! Ya bismillah haykırdım "Lennyyyy!.." Baktı, güldü, "Gel" dediğinde ben çoktan boynunda yerimi almıştım bile. Bitmediii! Yakalamışken durur muyum "Bir öpücük lütfen" buyurdum. Şappp! Öptü! O an diğerleri duruma uyandı ama geçmiş olsun! "Yakalarsam muck muck" demiştim! İki kare sonra Lenny Kravitz'i odasına alacaklardı ki; arkasını döndü "Senin adın ne?" dedi. Dedim "Ayşe... 28 yaşındayım, akrep burcuyum ve maksi single'ım canım." Şaka şaka "Ayşe"de kaldım tabii. Dedi "Nasıl yazılıyor?" Dedim "A-y-s-e". Güldü "Güzel isim..." Arkası yarın değil tabii... İşte bizim Lenny ile hikayemiz, öyle saf öyle temiz.