Başarıyı hiçbir yönetmenle yatmadan yakaladım

İtalyan yönetmen Marco Tullio Giordana'nın çektiği 'Sanguepazzo' adlı filmde, Mussolini döneminde yaşamış Luisa Ferida adlı bir oyuncunun gerçek hayat öyküsünü beyazperdeye taşıyan ünlü aktris Monica Bellucci, Fransız Paris Match dergisine çarpıcı açıklamalar yaptı. Kendisinin de tıpkı Ferida gibi etkileyici bir güzelliğe sahip olduğunu kabul eden İtalyan oyuncu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

*MONICA BELLUCCI FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

HERKES PEŞİMDEYDİ!
* Eşim Vincent'la (Cassel), 'L'Appartement' filminin setinde tanıştık. Ben onu tanımıyordum bile. Kendisi de filmde benim rol alacağımı duyunca, "O kadar yetenekli Fransız aktris varken, bu İtalyan modeli neden seçtiniz?" demiş. Ama çekimler başlar başlamaz, birbirimize aşık olduk. Onunla tanışmamla birlikte sinema ve özel hayatım iç içe geçti ve bu durum beni çok memnun etti. Eşimin, hayatıma giren bir mucize olduğunu düşünüyorum ve her gün, ömrümün sonuna kadar onunla olabilmek için dua ediyorum.

* Adım sürekli sinemanın en güzel kadınları arasında anılıyor. Açıkçası bu tip söylemlere alışkınım. Henüz 12 yaşındayken bile erkeklerin akıllarını başlarından alırdım. Okul yıllarında, çevremdeki bütün erkeklerin bakışları ve ilgisi üzerimdeydi. Bu durum, çok hoşuma giderdi. Ortaokulda da, lisede de okulun en güzel kızı bendim. Babam bu durumdan çok rahatsız olurdu. Onun tepkisini çekmemek için giydiklerime çok dikkat ederdim. Vücut hatlarımı ön plana çıkaracak şeyler giymezdim. Ama yine de erkekler beni tavlamaya çalışmak için uğraşmadan duramazlardı.

* Güzelliğim zaman zaman başıma dert de oldu. Özellikle oyunculuğa başladığım ilk yıllarda, başarılarımı yeteneğimden başka şeylere bağlamaya kalktılar. Birilerinin inanışına göre; güzel kadınların oyuncu olabilmeleri için yönetmenleriyle yatmaları şart. Bu iddialar maalesef benim için de öne atıldı. Böyle şeyler filmde canlandırdığım Luisa'nın yaşadığı 1930'lu yıllarda belki yaşanmıştır ama günümüzde yaşanması imkan dışı. Bugün artık kadınlar çok güçlü ve bağımsız. Sırf güzel diye, bir kadına birileriyle yatarak bir yerlere geldiğine dair bir sıfat yapıştırılması çok çirkin. Hele ki bu kadın benim gibi bir anneyse! Güzel bir kadın kimseyle yatmadan, sadece yeteneğiyle de bir yere gelebilir. Ben bunun örneğiyim!

BEN SÜS BEBEĞİ DEĞİLİM!
* İleride bir gün güzelliğimi kaybetmekten hiç korkmuyorum. Yaşlanmak gibi bir korkum da yok. Ben güzelliği dışında hiçbir özelliği olmayan bir oyuncak bebek, bir süs bebeği değilim. Benim iç zenginliğim çok fazla. Bu yüzden, hayatta hiçbir şey beni korkutamaz. Yaşlanmaktan korkup, estetik operasyon yaptıran meslektaşlarımı da kınamıyorum. Hayat onların hayatları! Kendilerini nasıl daha iyi hissedeceklerse, öyle davransınlar bence!