Bodrum'a giden, sanki başına çok şahane bir şey gelmiş gibi Ship A Hoy hazretlerinden bahsediyor. Aman da ne çok eğlenmişler, amanın da herkes oradaymış. "Bu bünyenin nesi eksik, şu yaz bitmeden ben de bir Ship A Hoy'a gittim, boy boyladım soy soyladım" yazısı yazamayacak mıyım derken; geçtiğimiz hafta sonu kendimi Bodrum'da buldum. Amaç, Ferhat Göçer-Edip Akbayram konserini izlemekti. Ama konser çıkışı Ship A Hoy'a gidildi. Ship A Hoy hiç de anlatılanlar gibi bir yer değil. Et et üstünde. Müşteri kitlesinin yaş ortalaması o kadar küçük ki neredeyse ortalama yer yer 0-5 yaş grubuna kadar düşüyor. Mekan o kadar dolu ki, kendinize bir yer bulup birkaç müşteri ile sırt sırta sığıştığınızda ne dans etme şansı kalıyor ne de sağa sola bakınıp piyasa yapmak. Tanesi bin YTL'den satılan locaların önünde durmak bile en büyük suç. Korumalar gelip size 'zavallı fakir' muamelesi çekebiliyor. Bu kadar yüksek fiyatlara servis ise korkunç. Mekanda insan kendisine sadece "Kaç votka içer, acaba şampanya da açtırır mı" gözüyle bakıldığını düşünüyor. Kendimi yürüyen bir şampanya gibi hayal etmekten hiç hoşlanmadım... Yeri gelmişken Bodrum çok korkunç görünüyor. Dağ taş betona kesmiş. Birbirinin içine girmiş inşaatlar, dört bir yanda moloz yığınları var. Çok acıklı bir talan söz konusu. Türkbükü'nde belediyenin kumsala beton yol yaptırmış olması ise felaket bir girişim. Bizim ülkemizde beton dökülmedik tek bir nokta kalmayacak mı? Korkunç müzik gümbürtüsü ve yüksek fiyatlarıyla Türkbükü ve Bodrum her an turizm sezonunu noktalayabilir. Bir dönem İspanya'nın yaşadığı betondan kaçan turist krizini yaşamak üzereyiz. Haberiniz olsun...
Bugünkü Tüm Yazıları
Ship A Hoy tam bir sefillik
Yayın tarihi: 29 Temmuz 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/29/gny/gulsan.html
Tüm hakları saklıdır.