Olabilir mi?
Madonna yaşlanabilir, takip edilmekten yorulup, takip etmeye başlamış olabilir mi? Artık yaratıcı, şaşırtıcı kimliğini kaybetmiş, bizler için 'orta yaşlı', müzik ve moda dünyası için fazlasıyla 'yaşlı' bir kadına dönüşebilir mi? Her albümünde kendini ve kendi imajıyla birlikte tüm dünyayı da değiştiren
Madonna için bunları yazacağım aklıma gelmezdi. Ama oluyor işte, ne yazık ki bazı insanlar için zaman zaman dünya tersine dönebiliyor. Ve
Madonna da istisna olamıyor. 16 Ağustos'ta 50. yaşını kutlayacak
Madonna ne müziğinden ne de sansasyonel hayatından bir şey kaybetmiş görünmüyor. Özellikle de geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan ve beyzbolcu Alex Rodriguez ile olan ilişkisini belgeleyen seks kasetinden sonra... Müziğini eleştirmenler, sansasyonlarını da magazinciler değerlendire dursun, ben
Madonna'nın sarsılmaz sanılan moda duruşundan bahsetmek istiyorum. Ve bu 'camdan' tahtın nasıl da bir albüm kapağı, birkaç açılış ve moda çekimi ile yerle bir olduğundan.
New York Times yazarı Eric Wilson şarkıcının bir şarkısından esinlenerek
'Who's That Girl?' (Kim bu kız?) başlığı ile yazdığı makalesinde
Madonna'nın Sansasyon Kraliçeliği'nden orta yaşlı bir anneye dönüşmesini anlatıyor ve
Madonna'nın kendine bir tarz oturtamadığının altını çiziyor. Bu yazılarla ben de şarkıcının albümü çıktıktan sonra yaptığı ilk çekimi olan
Vanity Fair'in kapağına baktığımda fazlasıyla tanıdık, hiç şaşırtıcı ve ne yazık ki etkileyici bulamadığım
Madonna ile ilgili görüşlerimde yanlız olmadığımı anlıyorum. Her ne kadar Justin Timberlake ve Timbaland gibi isimlerle çalışsa da yapılan değerlendirmeler hayran kitlesini gençleştirmeyi başaramadığı ve şarkıcının hâlâ eski
Madonna fanatikleri olan biz 30'lu yaştakilerle idare etmeye çalıştığını gösteriyor. Ama ne yazık ki kıyafet seçimleri ile ne hayranlarına ne de 20'li yaşlardaki gençlere örnek ve ilham kaynağı olacak gibi gözükmüyor. Halbuki eski
Madonna böyle miydi?
FİLE ÇORAP, HAÇ KOLYE
1980'lerde dantel eldivenleri, tayt üzerine giyidiği mini etekleri, file çorapları, plastik takıları, haç kolyeleri ve dipleri siyah sarı saçları ile dönemin gençliği tarafından birebir kopya edilen
Madonna'nın moda üzerindeki etkisi de kariyeri kadar eski. 1990'larda Jean Paul Gaultier'nin huni sutyeni
Madonna takipçileri tarafından kopyalanamasa da
Vogue şarkısının klibinde kullandığı takım elbiselerden her kadın bir tane edinmişti.
Rain adlı şarkısının klibinde kendisine fazlasıyla yakışan ve ardından binlerce kadının saçlarını kısacık kestirmesine neden olan kâkülleri ile
Frozen'daki simsiyah kıyafetleri ve uzun saçları,
Madonna'nın 2000'lerde de takip edileceğini gösterdi.
American Life'daki kovboy kostümü her kadının kendisine bir tane kovboy şapkası edinmesinin nedeni oldu.
Madonna bundan sonra da değişmeden duramadı: Çıkarıdığı çocuk kitaplarının tanıtımlarında basının karşısına hanım hanımcık bir görüntü ile çıkan şarkıcı yine kendinden en beklenmeyeni yapmıştı.
Madonna'nın
Confessions on a Dance Floor albümündeki 1970'lerden etkilenen disko tarzı bile hiç denemediği yepyeni bir dönemdi. Ne yazık ki saymakla, anlatmakla bitmeyen
Madonna değişimi, son albümü
Hard Candy ile son buldu.
Madonna'nın verdiği tüm röportajları okumama, tüm moda çekimlerine dikkatlice bakmama, albümüyle aynı ismi taşıyan klibini onlarca kez izlememe rağmen bu sefer
Madonna'nın tarzı ile aklımda hiçbir detay kalmadı. Şarkıcının kimliğini sır gibi gizlediği stilisti B tarafından hazırlanmış olan uzun çizmeler, siyah taytlar, kalın kemerlerden oluşan 'savaşcı' kostümleri, bırakın yeni bir moda akımı başlatmayı, bir yenilik gibi bile görünmüyor. Belki Bayan B unuttu ama
Madonna bu görüntüsünün çok benzerini James Bond'un soundtrack'i için yaptığı
Die Another Day adlı şarkının klibinde kullanmış ve eskitmişti.
Madonna ve 'eski' kelimelerini bir arada kullanmayı sevmesem de belki de şarkıcının moda için yaşlandığını kabul etmenin vakti geldi. Ne dersiniz?