Daha çok yaratıcılığımın ön planda olduğu oyunları severdim. Misket, çelik-çomak gibi oyunlarla büyüdüm. Benim zamanımın imkanları kısıtlı olduğu için kendimiz türlü şeyler icat ederdik. Yumurtaları, içinde soğan kabuğu olan suda haşlardık. Dişimizle yumurtanın sertliğini kontrol ederdik. Tok bir ses geliyorsa, iki yumurtanın önce başını tokuştururduk. Sonra çatlayan yumurtanın kıçıyla, diğerinin başını tokuştururduk. İki tarafı da çatlayan yumurtanın sahibi, oyunu kaybederdi.
Yayın tarihi: 26 Temmuz 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/26/gny/haber,8BF44B6EF681467E8FF72E7AF02F31E2.html
Tüm hakları saklıdır.