2008-OKS sonuçlarını incelediğimizde, daha önceki OKS'lere nazaran farklı bir sınav sonucuyla karşılaştık. Bu yılki sınavda sorular, okul müfredatına tam paralel çıktığı için kolaydı. OKS tarihinde ilk kez,
263 öğrencinin soruların tamamını eksiksiz yanıtlaması ve bunlardan 97'sinin birinci olması, kamuoyunu şaşırttı. Ancak bu kadar kolay bir sınavda, 905 bin adaydan, 31 bininin puanının hesaplanamaması, eğitimimiz açısından son derece üzücü ve düşündürücü. MEB'in bu konuyu inceleyip, gerekli tedbirleri alacağına inanıyorum.
Bence kitlesel Diploma notundan elde edilen, ilköğretim başarı puanının katkısı geçen yıl pek ses getirmemişti. Ancak bu yıl sıralamayı büyük ölçüde etkilediği için itirazlar yükseldi. Bugüne kadar en fazla 29 birinci çıkaran sınavda, bu yıl 97 öğrenci birinci oldu. 263 öğrenci ise, tüm soruları yaptığı halde, diploma notu nedeniyle dereceye giremedi. Hatta bazıları diploma notunun düşük olması nedeniyle istediği okullara girme şansını bile kaybetti. Bence,
kişisel başarı riskli olduğu için ilköğretim başarı puanının katkısı böyle kullanılmamalıydı. Ne yazık ki okullarımızda aynı kalitede eğitim yapılamıyor. Aynı standartta not da verilmiyor. Bugüne kadar MEB'in birçok kararını doğru bulup destekledim. Ancak bu konuda, bir teknik adam olarak hiçbir zaman aynı düşünmedim.
Gerçekçi bir puan için OKS'de öğrencinin mensubu olduğu okulun da eğitim kalitesinin ortaya çıkması gerekiyor. OKS'den sonra ilköğretim okullarının bünyesindeki öğrencilerin TM ve MF puan ortalamaları alınmalıydı. Bu ortalamalar ne kadar yüksekse, öğrencinin okul başarısı o derece yüksek olacaktı. Buna ağırlıklı ilköğretim başarı puanı denecek ve istenen oranda OKS'ye eklenecekti. Buradan da
okulun kitlesel başarısı ortaya çıkacaktı. Bu tür puan hesaplaması yapılmadığı için, bence adil not veren, kaliteli eğitim yapan okulların öğrencileri çok üzüldü.
Değerli yetkililere bir kez daha seslenmek istiyorum. Aynı sorunları SBS'de de yaşayacağız. Lütfen şu yıl sonu başarı puanının katkısını bir kez daha masaya yatırın.
MEB'in yaptığı doğru Kafalarınızı karıştıran bir konuyu da sizinle paylaşmak istiyorum. Zaten bu konuda MEB'in de bir açıklaması var. 2008OKS'de 100 sorudan 100'ünü yapan M.Y. 99.35 diploma notuyla
Türkiye sıralamasında 23'üncü olurken, yine 100 sorudan 100'ünü yapan U.S. 99.60 diploma notuyla çok daha üst sırada yer alması gerekirken, 128'inci sırada yer aldı. İlk bakışta yanlış gibi gözüküyor. Ancak
doğru bir işlem. Çünkü 99.35 diploma notu olan M.Y. okulundaki en yüksek diploma notunu da almasından dolayı ilköğretim başarı puanı hesaplamasında diğer okullardaki 100 tam puana denk gelen bir katkı elde etmiş.
U.S.'nin okulunda ise bir başka öğrencinin daha yüksek diploma puanıyla diploma almış olması nedeniyle bu öğrencinin ilköğretim başarı puanı hesaplamasında okulda en yüksek diploma notuna sahip öğrencinin diploma puanı tam (100) puana ötelenerek bu puana oranla 99.6 puana karşılık gelen puan karşılığı katkı esas alınmış. Kısacası,
okul birincilerine diploma notu ne olursa olsun, 100 tam puana denk gelen bir katkı verilir. Puan ve okul başarı durumlarına bakıldıktan sonra her şeyi denk düşen öğrencilerin kılavuzda da belirtildiği gibi en son başvuru yolu olarak
yaşa göre sıralanması geliyor. Büyük ihtimalle yerleştirme işleminde yaşa gerek kalmayacak ve bence hiçbir sorun da çıkmayacak. Çünkü
Türkiye genelinde tercih dağılımı başladığında herkesin aynı okulu tercih etmesi zor görünüyor. Mantıken 97 öğrencinin tümü aynı okulu tercih etmeyecek. Bu kural binde bir kullanılır. Panik yapmayın.
Adayların puan türlerine göre oluşan
Türkiye Başarı Sıralarını, tercih edecekleri bölümün son öğrenci sırasıyla karşılaştırmaları gerekiyor.
Adayın Türkiye Başarı Sırası 30 bin ise, bu adayın 27 binden başlayıp 60 bine kadar yükselmesi doğru olur. Sonuçta adayların, geniş bir yelpazeyi kapsayacak şekilde bir tercih listesi oluşturmalarında yarar var.
Yayın tarihi: 16 Temmuz 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/16//gursoy.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.