YÖK Genel Kurulu üniversitelerdeki kontenjanları ortalama yüzde 20 artırdı. Liselerin dört yıla çıkarılması nedeniyle, genel liseler bu yıl mezun veremedi. 2007-ÖSS'ye nazaran sınava katılanlar da 85 bin azalma oldu. Kontenjanların artırılmasıyla, vakıf ve Kıbrıs üniversitelerimiz
"kontenjanlarımız boş kalabilir" endişesini yaşadı. Geçen hafta gazetem
SABAH'tan "
ÖSS'de 185 puan barajını düşürün " başlığıyla YÖK'ü uyardım. Sonuçta YÖK Genel Kurulu doğru bir karar alarak, 4 yıllık lisans programları için 185 puan barajını 165'e, 2 yıllık ön lisans programları için 160 puan barajını 145'e düşürdü. Böylece yıllardır kontenjanları dolmayan vakıf ve Kıbrıs üniversitelerimiz biraz rahatlayabilecek. Bu üniversitelerimizi dostça uyarmak istiyorum.
Ülkemiz insanının ekonomik durumunu da göz önüne alarak ücretlerinizi bir miktar düşürün . Kontenjanlarınızın dolması için YÖK üzerine düşeni yaptı. Şimdi sıra sizde.
Yapılan puan barajı değişikliğiyle, gerekli olan net sayısı da değişti. Bence, 4 yıllık lisans programları için geçen yıla nazaran başvurularda yüzde 50 artış olabilecek. 165 puan alabilmeniz için de, ortak alan ve alan testlerinin (6 test) her birinden 8 net (toplam 48 net) çıkarmanız yeterli olacak. 2 yıllık ön lisans programları için yüzde 25 artış bekliyorum. 145 puan alabilmeniz için ortak alan testlerinin (4 test) her birinden 5 net (toplam 20 net) yapmanız yeterli olacak. Kısacası, gerekli puan türlerinden ( SAY2, EA2, SÖZ2) 165 ve üstü olanlar vakıf ve Kıbrıs üniversitelerimizin 4 yıllık lisans programlarına başvurabilecek. Yine gerekli puan türlerinden (SAY1, EA1, SÖZ1) 145 ve üstü olanlar bu üniversitelerimizin 2 yıllık ön lisans programlarını tercih edebilecek.
Kontenjanlar dolmalı Puanların düşürülmesiyle birlikte yeni tartışmalar başladı. Bazı akademisyenlere göre, düşük puanla gelen öğrenciler üniversitelerimizin eğitim kalitesini düşürecek.
Ben bu görüşe katılmıyorum . 185 ile 165 puan arasında fazla bir net farkı yok. Zaten bu tür sıralama sınavlarında bir programı tercih edenler arasından kontenjanı kadar en yüksek puan alanlar yerleştirilir. Bu yüzden programların öğrenci başarı profilinin değişeceğini pek zannetmiyorum. Bu puanları alan bir adayın üniversitede okuyacak düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Zaten bu adaylar üniversitelerimizin başarı çıtasını aşamazlarsa mezun olamayacak. Kusura bakmayın ama, üniversitelerimizin kontenjanları boş kalsaydı daha mı iyi olacaktı? Bir tarafta üniversiteli olmak isteyen gençler, bir tarafta kontenjanı boş kalan üniversitelerimiz. Bu durum, beni son derece rahatsız ediyor.
Biliyorsunuz kontenjanların boş kalmasını 2006-ÖSS'de yaşamıştık. O zaman da gazetem
SABAH'ta yazdığım uyarıcı yazılarla, 2007-ÖSS'de düzeltilmesinde katkım olmuştu. Her yıl vakıf ve Kıbrıs üniversitelerimizde binlerce kişilik kontenjan açık kalıyor. Bu da hem insan, hem de parasal kaynak israfına yol açıyor. Boş kontenjanların doldurulması için YÖK'ün atmış olduğu bu adım çok olumlu. Değerli yöneticileri kutluyorum. Üniversite adayları,
ÖSYM Başkanımız Prof. Dr. Ünal Yarımağan'ın da bu konudaki gayretlerini sakın göz ardı etmeyin ve O'na kalpten teşekkür edin.
Yayın tarihi: 25 Haziran 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/25//haber,58379340529F4A128CFFDC5410F64118.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.