Boşanmaya gitmek, idam sehpasına gitmek kadar kötü

- 54 yaşında baba olmuşsunuz...
- T.T: Suzan çok güzel doğuruyor. 10 tane daha olsun isterdim. Zehra ve Mehmet'le daha da gençleştim. 58 yaşımdayım. Doğada doğdum, Çekmeköy'de. Doğma büyüme Çekmeköylüyüm, yedi göbek. Çekmeköy'ü altı aile kurmuş. Topuz sülalesi, ama Toplusoy olmuş nüfus kâğıdı verildiğinde. Balkanlar'dan gelmişler. Çekmeköy'ün aslı Avrupalı diyebiliriz.

- Balkan göçmeni misiniz?
- T.T: Evet ama tam neresi olduğunu bilmiyorum. 60 haneli bir köydür burası. Bizim sülaleden tanımadığım bir sürü insan var burada.

- Başınızdan üç boşanma geçmiş...
- T.T: Ben askerden gelir gelmez babam, çok yaramaz bir çocuk olduğum için arkadaşının kızıyla evlendirdi beni. "Sana 10 sene bakacağım yeter ki evlen," dedi. Bugün her ne kadar erken evlendim diye kızsam da bana disiplinli, sistemli olmayı öğrettikleri için onlara teşekkür de ediyorum. O zamanlar bir gün Çamlıca'ya çıktığımda, gecenin bir vakti konyak içerken arabayla uçuyordum, ağaca takıldı arabam uçurumdan düşmedim. Biraz yaramaz, babaannesi tarafından şımartılmış bir adamın bir an evvel evlendirilip daha uslu yaşaması istendi... Ama maalesef olmadı.

- Daha önceki evliliklerinizle birlikte toplam beş çocuğunuz var... Onların da erken evlenmesini ister misiniz?
- T.T: Kesinlikle hayır. Benim düştüğüm hataya düşmemeleri için onları rahat bırakıyorum. İlk karımı hiç tanımıyordum. Fatma Girik'e benziyordu. Nişanlandım, elini tutuyorum ten uyumu yok, konuşuyorum iletişim kuramıyorum. Bir buçuk ay evli kalıp ayrıldım. Büyük oğlum Ertuğrul doğdu...

- Ertuğrul'u kim büyüttü?
- T.T: Annesi ve benim annem büyüttü.

- Sonra ikinci evlilik?
- T.T: İkinci evlilikten iki oğlum var. 83'te evlendim. Altı ay flört ettim, âşık oldum. O benim kendi kararımdı, artık büyümüştüm. Gayrimenkul işi yapıyordum. Sonra sanayici olmak istedim. Neden? Çünkü gayrimenkul işinde insan çalıştırmıyordum, param vardı havam yoktu. Biz de dedik sanayici olalım.

- Hayatta en çok olmak istediğiniz şey nedir?
- T.T: Olmak istediğim yer neresi ise hep yakaladım. Ama eksiğim var. Dünya işadamıyım. Yani Türkiye işadamı değilim sadece. En az iki dil bilen, çok iyi enstrüman çalan biri olmak isterdim. Çok kurslara gittim, üç ayda bir yurtdışına gittim, ama güzel Fransızca konuşamadım.

- Kadınlardan yana şansınız var mı?
- T.T: Kadınlardan yana 10 numara şanslıyım.

- Ne demek o?
- T.T: Her girdiğim ortamda tüm kadınların ilgisini çektiğimi düşünüyorum.

- Neden evlilikleriniz devam etmedi?
- T.T: Birincisini söyledim.

- İkincisi?
- T.T: Kıskançlıktı! Çok kıskandı, bir de vıdı vıdı. Kadınları kıskanmam, başını ağrıtmam, onu kısıtlamam, kısıtladığınız zaman bazı şeyler çok daha cazip olur. Eğer bir kadın istiyorsa sizi aldatır ve ruhunuz bile duymaz. Kıskanmanın yersiz olduğunu düşünüyorum bu nedenle. Ama kıskanma duygusunu hissettirmeniz lazım kadına. Kadınları çözmek mümkün değil. Kadınları en çok çözen erkeklerden biri olduğuma inanıyorum. Çünkü kadınları çözmeseydim bugün son derece mutlu bir evliliğim olmazdı.