kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Sarışınım ama iyi karakterleri oynuyorum

'Selena' dizisinin güzel yıldızı Sinem Kobal, Harper's Bazaar dergisine verdiği röportajda diğer oyunculardan farkını açıkladı: Beni diğerlerinden sıyıran şey; hem sarışın olup, hem de iyi ve sıradan bir karakteri canlandırabilmem oldu..
13 yaşında adım attığı oyunculuk hayatında hızla ilerleyen ve 'Selena' dizisiyle çocukların kahramanı olan Sinem Kobal, hayatından çok memnun. "Benim için en önemlisi, çocukların bana olan tepkileri" diyen Topal, çocukların insanı kandırma ihtimalinin bulunmadığını ifade ediyor: "Çocukların bana olan saf sevgisi ve bağlılığı beni çok mutlu ediyor. Bazen yanıma gelip, 'Ben seni annem kadar seviyorum' diyorlar. Daha ne isterim?.."

* 21 yaşında olduğunuza inanmak zor...
Evet, aslında yaşımdan büyük gösteriyorum. Oyunculuğa 13 yaşında başladığım için de olabilir bu. Dört yaşında bale yapmaya başladım ve profesyonel olarak bale yaparken Dormen Tiyatrosu'na girdim. Televizyonla buluşmam 'Dadı' dizisiyle oldu. Sonra 'Okul' filmi, 'Lise Defteri' dizisi ve Genç Turkcell reklamları geldi. Üç yıldır da 'Selena' dizisinde oynuyorum.

* Ne zaman bu işin kariyeriniz olacağına karar verdiniz?
Sanırım 'Lise Defteri'nden sonra.

KENDİNE İHANET ETMEK GİBİ BİR ŞEY

* Bu kararın altında yatan neden ne?
İnsanın sevdiği işi yapması gerekiyor bence. Hayatımın yüzde sekseni işimle geçiyor ama işim bitsin de çıkıp gezeyim hevesinde değilim. Kendimi bu işin içinde çok rahat ve mutlu hissediyorum. Zaten zevk almasaydım çok yıpratıcı olurdu. Gerçekten oyunculuk adına iyi şeyler yapmak, kendimi geliştirmek hedefim. Bu işi yaparken, doğal olarak yanında şöhret ve ün de geliyor tabii. Ama önemli olan başarıyı hedeflemek.

* İşinizin yapmayı sevmediğiniz tarafları ne?
Dizi çekiyoruz ama sistem oturmadığı için bizde farklı kurallar var. 84 dakika, olmadık bir şey bu. Bazen iki gün uyumadığım oluyor. Bu, insanın kendine ihanet etmesi gibi bir şey aslında. Bazen gerekli emeği veremiyorum çünkü çekim çok uzun saatlere yayılıyor. Bu yüzden sinema filminde daha iyi konsantre olabiliyorum.

* İyi bir performans için şartların iyi olması gerek. Bu yüzden bıkkınlık yaşıyor musunuz?
İsyankar değilim. Sonuçta hayal kurmak ve bir şeyler istemek çok güzel ama insanın ayaklarının yere basması da lazım. Şartlar böyle. Sadece ben değil, herkes böyle çalışıyor. Kime sorsanız, 'Keşke böyle olmasa' der ama şu anda durum bu.

* Değişecek mi bu durum sizce?
Pek zannetmiyorum. O kadar çok dizi var ki... On kişi protesto edip çekilse, başkaları bulunur. Bu işi yapmak isteyen o kadar çok kişi var ki...

AVUKAT OLMAK İSTİYORDUM

* Peki, bu işi yapmasaydınız bir alternatifiniz olur muydu?
Çocukken avukat olmayı hayal ederdim. Çok inatçı ve detaycı olduğum için avukatlığın zor ama keyif verici bir meslek olduğunu düşünüyorum.

* Ne çekiyor sizi?
Ayrıntılara odaklanmak ve doğruyu bulma arzusu. Amacı olan işleri seviyorum.

* Oyunculukta amaç ne peki?
İnsanın kendini bir tarafa bırakıp, bambaşka bir karakteri kendine göre diğerlerinden farklı biçimde yorumlaması bence. Bir senaryo elime geldiği zaman, o karakteri çözmek, duygularını anlamak benim amacım oluyor.
Haberin fotoğrafları