kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Temmuz 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERDAL ŞAFAK

Generalin kararı

Fransız basını dün "İktidar ile ordu arasında gerginlik" ve "Asker rahatsız" manşetleriyle çıktı.
Hayır, hayır; manşetlerde kastedilen Türkiye'deki gelişmeler değildi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Bruno Cuche'un Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye öfkelenip istifa etmesini duyuruyorlardı.
Fransa tarihinde çok ender rastlanan (Daha önce 1983'te Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Jean Delaunay ordunun ödeneğinde kesintiye gidilmesini protesto için istifa etmişti) bu gelişmenin görünürdeki nedeni bir kaza: Geçen Pazar günü Carcassonne kentindeki garnizonda düzenlenen gösterilerde bir çavuş gerçek mermilerle halkın üstüne ateş açınca 17 kişi yaralandı. 4'ü ağır. Tüm birlik gibi kauçuk mermi kullanması gereken çavuşun silahının şarjöründen gerçek mermileri çıkarmayı unuttuğu anlaşıldı. Cumhurbaşkanı Sarkozy olayı duyar duymaz garnizona gitti ve ağzına geleni söyledi: "Hepiniz amatörsünüz. Cezalandırılacaksınız. Bu kazaya yol açan askerden, onu eğitenlerden komuta kademesine kadar herkes bunun hesabını verecek." Televizyonlar da bu sahneleri gün boyu, gece boyu durmadan ekrana getirdi.
Sarkozy'nin selam bile vermeden, yüzlerine bile bakmadan azarladığı komutanlar arasında, olayı soruşturmak için garnizonda bulunan Kara Kuvvetleri komutanı Orgeneral Cuche da vardı. Hemen o gün istifayı bastı. Emekliliğine sadece iki ay kalmış olmasına rağmen. Yani tüm kariyerini, tüm kıdemini yaktı.
Aslında bu olay istifanın sadece görünürdeki gerekçesiydi. Sarkozy ile askerlerin arası seçildiğinden beri iyi değildi. Örneğin geçen yıl 14 Temmuz (Fransızlar'ın ulusal bayramı) törenlerinde komutanlara sırtını dönmüştü. Ama asıl gerginlik Cumhurbaşkanı'nın hazırlattığı orduyu küçültme planıyla patlak verdi. Planda silahlı kuvvetlerin 6-7 yıllık dönemde 54 bin kişi azaltılması (Mevcudun yüzde 17'si), 30 garnizonun kapatılması, komutanların çok önem verdiği ikinci uçak gemisi inşasının süresiz ertelenmesi öngörülüyordu.

Muhtıra gibi bir bildiri
"Beyaz kitap" adı verilen bu plan komuta kademesinde kıyameti kopardı. O kadar ki, bir grup yüksek rütbeli subay görülmemiş bir girişimde bulunarak "Le Figaro" gazetesinde Sarkozy'ye hitaben muhtıra gibi bir bildiri yayınladı. Generaller bildiride planın askerlere danışılmadan hazırlanmış bir cehalet ürünü olduğunu, Fransız ordusunu çağdışı silahlara ve donanıma mahkum edileceğini, böyle bir ordunun Fransa Cumhuriyeti'nin jeostratejik hedeflerine ve yüksek çıkarlarına hizmet edemeyeceğini, bir yandan NATO'nun askeri kanadına dönmekten söz ederken bir yandan da ordunun zayıflatılmasının gülünç bir çelişki yarattığını anlattılar ve açık açık Sarkozy'den umutlarını kestiklerini belirttiler. (Oysa silahlı kuvvetler mensuplarının ezici çoğunluğu geçen yıl cumhurbaşkanlığı seçiminde Sarkozy'ye oy vermişti.)
Cumhurbaşkanı hop oturup hop kalktı, istihbarat örgütlerine bildiriyi hazırlayan komutanları belirlemeleri talimatını verdi. Silahlı kuvvetlerdeki kusursuz dayanışma nedeniyle birinin bile kimliğini öğrenemediler.
Orgeneral Cuche da silah arkadaşlarının görüşlerini paylaşıyor, Sarkozy'nin planlarının orduyu yoksullaştıracağını söylüyordu. Carcassone garnizonundaki paylama onun için bardağı taşıran damla oldu.
Şimdi medya "Sarkozy ordunun sinirini bozdu", "Askerin morali dibe vurdu", "Silahlı kuvvetlerde kriz" yorumları yapıyor. Ve bu haberlere ve yorumlara okurlardan, yani Fransız halkından tepki yağıyor.
Sadece "Le Monde", "Le Figaro", "La Liberation", "Le Point" ve "L'Express"teki haber ve yorumlara iliştirilen okur tepkilerini saymaya kalktık. 4 binde pes ettik. Oysa henüz yarısına bile gelmemiştik.
Daha önemlisi, bu tepkilerin yüzde 99'unda General Cuche'a destek veriliyor, Sarkozy ağır şekilde eleştiriliyor.
"Generalim sevgi ve saygılarımı sunarım", "Varolun generalim onurdan nasiplerini almamış siyasilere iyi bir ders verdiniz" ile başlıyor halkın tepkileri, "Ordumuz Fransa'nın gururu", "General de Gaulle'ün askerine de bu yakışırdı" ile devam ediyor, Sarkozy kastedilerek "Bu adam daha 4 yıl başımızda, nasıl katlanacağız"a kadar gidiyor.
Biz de sadece Türk halkının silahlı kuvvetleri en güvenilir kurum olarak gördüğünü sanıyorduk. Hayret!