Gelelim konsere... Fermuarı patladığı için geç çıktı Sezen Aksu sahneye. Güldü kendi haline, özürler diledi. Sarı kafalı Sezen'i ilk kez canlı canlı gördüm, "Eski Sezen gibi mi olmaya çalışıyor" dedi arkadaşım. Ben de yadırgadım, sevmedim! Ha, bu Sezen'in çok mu umrunda? Tabii ki hayır! Neyse konumuz o değil; şu: Sezen Aksu konserleri giderek ilginç bir hal almaya başladı. Stand-up mı desem, sitcom'mu? Öyle bir şeylere dönüştü. Bundan şikayetçi miyiz? Kesinlikle değiliz. Basına konuşmama kararı aldığı için sahnede konuşuyor belli ki, biz de havada kapıyoruz. Seyirci de Sezen'in sürekli konuşmasına, komik hikayeler anlatmasına, kendisiyle dalga geçmesine, şaka yollu azarlamalarına, 'hadi artık evinize gidin' demelerine, en hafifinden 'müstehcen' esprilerine bayılıyor. Kadın şarkı söylemeyip sürekli konuşsa kimsenin itirazı olmayacak! O da bunun farkında. 'Anlat anlat' tezahüratı yapanları şaka yollu payladı cumartesi akşamı: "Muhabbete geliyonuz galiba siz, üstüme iyilik sağlık!" diye... Birbirinden yetenekli müzisyenlerini sahneye çıkarıp anons ederken de, onlara takılmadan edemedi. "Sektör bitti artık, evinize" dedi kahkaha atarak, ekledi: "Hayatımda ilk kez korsancının 'bu MP3 yaktı bizi' diyerek, ağladığını gördüm..." Sezen Aksu, okuluna bir gönderme yapmayı da ihmal etmedi: "Artık babamdan bile şüpheleniyorum, evde mırıldınarak dolaşmaya başladı. Neden acaba?"
Yayın tarihi: 30 Haziran 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/30/gny/haber,9B3F6512109A4571A06B14DF26B51506.html
Tüm hakları saklıdır.