Dünya tıp literatürüne geçti!

Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bugüne kadar pek çok kalp nakli yapan Doç. Dr. Kaan Kırali, bu konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı:

* Marfan Sendromu ne demektir? İnsanlar gripte olduğu gibi bir anda mı bu sendroma yakalanıyor?
Marfan Sendromu'nu nadir görülen bir anomali olarak kabul edebiliriz ancak kalp cerrahisinde oldukça sık karşılaşılan bir hastalıktır. Bu hastalarda özellikle ana damarda yırtılmalar ve kalp kapakçıklarında ciddi yetmezlikler sıkça görülürken, bazen kalp yetmezliği de bunlara eşlik edebilir. Bu hastalara genellikle damar değişimi ve kalp kapağı değişimi ameliyatları uygulanır. Kalp yetmezliği gelişen bu hastalarda kalp nakli yapılmasına literatürde çok az rastlıyoruz. Ali İhsan Şahin, Türkiye'de bir ilk. Dünyada da bu hastaların sayısı yüzü geçmez. Hasta için uygun bir kalp bulmak tek başına yeterli değildir çünkü damar çaplarındaki anomaliler de hastalığa eşlik ettiğinden, vericiden alınan kalbin bu damarlara dikilmesi bazı problemler yaratabilir. Nitekim bu hastada çap farkı olduğu için verici kalbiyle, Ali İhsan Bey'in kalbi arasına 7-8 santimlik bir yapay damar koyduk. Böylelikle ileride kendi damarına bağlı gelişebilecek bir yırtılma riskini ortadan kaldırmış olduk. Damar genişleyebiliyor, yırtılabiliyor. Bu şekilde, geç dönemde karşılaşılabilecek bir komplikasyonu önledik.

KİŞİLİK DEĞİŞİMİ OLMAZ!
* Ali İhsan Şahin, nakilden sonra tamamen iyileşti mi?
Tedavi ettiğimiz Marfan Sendromlu hastalardan yaşam beklentimiz, normal insanlara yakındır. Normal bir insan kadar yaşama şansları olur. Ancak nakil olmazsa yaşam şansları düşer çünkü kalp-damar sistemine bağlı problemler nedeniyle, bu hastaların hemen kaybedilme riski vardır. Yırtılmanın veya kalp yetmezliğinin ne zaman gelişeceğini, eğer takip altında değilse, bilmek mümkün değildir. Ali İhsan Bey, şu an kalp nakli ve damar değişimi ameliyatı ile birlikte normal bir kişinin yaşam beklentisine sahip.

* Kalp nakli olanların kişilikleri değişiyor mu?
Kalp ameliyatı geçirenlerde bir miktar asabiyet ve sinirlilik görülür. Onun dışında çok ciddi bir kişilik değişimi olmaz. Ciddi boyutta kişilik değişimi hemen hemen hiç görmedik. Onun için altta yatan başka patolojik bir şey olmalı. Altta yatan psikolojik rahatsızlıklar bir olaydan sonra da ortaya çıkabilir.

* Kalp nakli olan hastaların duygusal değişimleri hakkında bir araştırma yapıldı mı? Kalp nakli olan hastaların vericilerin kişisel özelliklerini de aldıkları söyleniyor. Bu, olabilir mi?
Bu konuda yapılan az sayıda çalışma olmakla birlikte, kalp nakli yapılan hastalarımızda duygusal veya psikolojik değişikler görmedik. Ancak kullanılan ilaçlara ait yan etkiler olabiliyor. Kişisel özellikler beynin fonksiyon görmesi ile ortaya çıkan davranışlar olduğundan ve insan kalbinin yalnızca kanı pompalama görevi yapmasından dolayı, kalbi bağışlanan kişinin özellikleri kalp nakli yapılan kişiye geçmez. Hasta yine aynı kişidir ve kendi özellikleri devam etmektedir.

KAYIPLAR BİZİ ÇOK ÜZÜYOR
* Nakil sırası beklerken kaybettiğiniz hastalarınız oluyor mu?
Bekleme süresi organ bağışı sayısı ile direkt ve sıkı bir ilişki içinde. Ne yazık ki yeterli organ bağışı olmaması nedeniyle, kalp nakli bekleyen hastalarımızın bir kısmını kaybediyoruz. Gösterilen tüm çabalara rağmen, uzayan bekleme süreçlerinde bu risk artmaktadır. Hastanemizde uygulama planına aldığımız yapay kalp programı çerçevesinde, bekleme sürelerini iki kat arttırabilmeyi hedefliyoruz.

* Bekleme sırasında hasta kaybettiğinizde neler hissediyorsunuz?
Bir hekim olarak beni ve ekibimizi üzen tek bir olay vardır; o da tedavisini üstlendiğiniz kalp yetmezliği olan bir hastamızın, kendisine bir kalp bulunamadan hayatını kaybetmesidir. Hakikaten böyle bir durum yaşadığımız bir hafta, hepimiz için çok çok zor geçer. Onun için 'Başka neler yapılabilirdi?' diye düşünerek yeni tedavi alternatifleri üzerinde de çalışmaya karar verdik. Kalp nakli için bekleme süresi uzadıkça, hastanın kaybedilme riski de artıyor. Bu nedenle kliniğimiz yeni bir program başlatmaya karar verdi. Yapay kalp uygulaması adlı programı gündemimize aldık. Oldukça pahalı bir tedavi yöntemi olan bu program için Sağlık Bakanlığı'na ve geri ödeme kurumlarına gerekli başvurularımızı yaptık. Şimdi izinlerin alınması aşamasındayız.