Değer yargılarımın hepsini oğlum Ali değiştirdi

Bir süredir pek ortalarda görünmeyen haber spikeri Jülide Ateş, evinin kapılarını 'Bebeğim ve Biz' dergisine açtı. 5 yaşındaki oğlu Ali için "O benim her şeyim" diyen başarılı spiker, yedi yıl önce evlendiği eşi Emre İskeçeli ile birlikte mutlu bir hayat sürdürüyor. Ona göre doğru zamanda alınmış bir kararla dünyaya gelen oğlu Ali, onun hayatını tamamlıyor.

* Kaç yıldan beri evlisiniz?
Biz Emre ile 2001'de evlendik. Tabii ondan önce de flört dönemimiz var. 2003 yılında da Ali dünyaya geldi.

ALİ'Yİ ÇOK İSTEDİM
* Anneliği 5 yıl önce tattınız, o günden bugüne neler değişti?
Değer yargılarım, hayatta beni mutlu eden ve üzen şeylerin tanımları değişti. 5 yıl öncesine kadar hayatımda hep eksikler varmış, Ali doğunca anladım. Hayatım Ali ile tamamlanmış oldu.

* Peki hamileliğiniz nasıl geçmişti?
Hamileliğim rahat geçmişti. Zaten Ali planlı bir çocuktu ve ben Ali'yi gerçekten çok istedim. Hatta hiç unutmam hamileliğimin üçüncü ayında "Artık dayanamıyorum, ne uzun sürdü bu hamilelik" demiştim. Çünkü ona bir an önce kavuşmak istiyordum. Doğum Amerika'da gerçekleşti.

* Anneliği tarif etmenizi istesem, nasıl tanımlarsınız?
Her şeyden önce daha tedbirli, toleranslı, sabırlı olmayı öğreten bir duygu. Ben eskiden daha sabırsız bir insandım. İnsanları daha az tolere edebiliyordum. Ama annelik bana küçük şeylere üzülmemeyi, şükretmeyi öğretti. Ayrıca artık insanları daha iyi anlıyorum. Çünkü evlat yetiştirirken insanların hangi evrelerden geçtiğini anlıyorsunuz. Mesela beni kızdırdığında hemen çocukluğunu görüyorum ve çabuk affedebiliyorum. Artık daha sakinim ve insanları daha candan sever oldum.

* Ali ile ilişkiniz nasıl?
İyi olduğunu düşünüyorum. Ali'yi bir yetişkin gibi anlamaya çalışıyorum, ona o değeri ve saygıyı gösteriyorum.

BABA FİGÜRÜ KUVVETLİDİR
* Annelik sizi değiştirdi mi?
Anneliğin her insanı değiştirdiğini düşünüyorum. Çünkü siz isteseniz de istemeseniz de yaşam stiliniz değişiyor. Emre ile düşündük de evliliğimizin ilk yıllarında ne kadar çok vaktimiz varmış. Bütün düşüncemiz nereye gidelim, ne yiyelim, ne yapalım şeklindeydi.

* Erkek çocuk yetiştirmenin zorluğunu yaşıyor musunuz?
Ben hep erkek çocuğum olsun isterdim. Zaten etrafımda da hep erkek çocuk var. Allah'a şükürler olsun ki erkek oldu. Ama kız da olsa aynı candanlıkla severdim.

* Ali'nin babasıyla arası nasıl?
Ali ile babası daha az zaman geçiriyorlar, ama ilişkileri oldukça yoğun. Emre çok şefkatli ve mükemmel bir babadır. Baba figürü evde çok kuvvetli, fakat ben babası olmadığı zaman da "Babamız bilir, ona da soralım" şeklinde mutlaka altını çizerim. Çünkü Ali, babasını model alıyor.

* Ali sanata yatkın bir çocuk mu?
Sanat ile uğraşmasını gerçekten çok isterim. Ama sadece sanat değil, ben neyi seçerse onu desteklerim. Bizim görevimiz ona sunmak, ama seçim ona ait olacak. Mesela şimdi piyanoyu sunduk. Sevdiği, istediği yere kadar gider.