kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Haziran 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Son olarak 'Limon Ağacı' adlı dizide izlediğimiz Arıcılar, "Ben oynadığım her rolde tutunacak bir yön bulurum" diyor.

Politikacılarımızın çoğu meydanlarda bağırmayı iyi konuşmak sanıyor!

ECE SARUHAN - GÜNAYDIN
Etkili konuşma dersleri veren tiyatrocu Cevdet Arıcılar, politikacıların en büyük hatasının meydanlarda bağırmayı iyi konuşmak sanmak olduğunu söyledi ve ekledi: Başbakan iyi bir hatip. Ecevit de öyleydi. Mesut Yılmaz'ın konuşması ise renksiz!..
1976'dan beri profesyonel olarak tiyatro yapan Cevdet Arıcılar, son dönemde televizyon dizilerinin aranan oyuncularından biri. Birbiri peşi sıra rol aldığı 'Haziran Gecesi', 'Candan Öte' ve 'Limon Ağacı' gibi diziler, halkın onu daha yakından tanımasını sağladı. Kendisi sadece oyunculuk yapmıyor. Şirketlere ve kişilere etkili konuşma dersleri de veriyor. Arıcılar'la bu derslerin içeriğini ve oyunculuğu konuştuk...

* Bir dönem Dialog Anlatım İletişim'de etkili konuşma dersleri veriyordunuz. Sonra oradan ayrıldınız ve özel dersler vermeye başladınız...
Evet. 'Sunum becerileri' adı altında kişilere ya da şirketlere eğitim veriyorum. Onların ihtiyaçları doğrultusunda, bir sunumda kullanılacak metnin hazırlanışından sunumuna kadar tüm aşamalarını birlikte oluşturuyoruz.

* Bu tür çalışmalara duyulan ilgi arttı mı?
Kesinlikle. Şirketler çok yoğun olarak bu programları sürdürüyor. 'Kişisel gelişim' adı altında özel olarak bu programları alan genel müdürler oluyor. Bir kişi mesleki anlamda çok başarılı olabilir ama sunum ayrı bir beceridir. Bu yüzden eğitim almak şart.

GÜLÜMSEMEK ŞART!
* Bu tarz bir eğitim ne kadar sürüyor?
Şirketler için iki günlük programlar var. Tabii bu süreler arzuya göre genişletilebiliyor veya kısaltılabiliyor. Kişisel çalışmaların süresi ise, performansla doğru orantılı.

* Konuşma konusundaki başlıca zaaflarımız neler?
Genelde sahneye çıkma korkusu ve anlatma problemi var. Üst düzey yöneticilerde ise problem; meselenin bilgi aktarımı noktasında kalması. Oysa dinleyiciler yorum istiyor. Kendinizi izletebilirseniz, dinletebilirsiniz de. Sesi ve bedeni kullanmak önemli. 3-5 notayı değil tüm notaları kullanıp, seslerin diyezleriyle ve bemolleriyle oynayarak orkestrasyon yaratılmalı. Bunu öğretiyorum.

ERDOĞAN İYİ HATİP!

* Etkili bir konuşmanın olmazsa olmazı nedir?
Öncelikle konuşmayı sevmek lazım yoksa ondan bir tat alamazsın. Tat alamazsak da, tat veremeyiz. Üzerinde mutlaka hazırlanmalıyız. Bir sunuma giderken, son anda toparlıyoruz her şeyi. Oysa; tekniğiyle, estetiğiyle, alternatif finalleriyle bir bestedir konuşmak. Konuşmacının olmazsa olmazı ise gülümsemektir.

* Etkili konuşma dersi verdiğiniz kişiler arasında ünlü isimler de var mı?
Var ama isimlerini açıklayamam çünkü bu yönde bir talepleri var. Herhalde başkalarının 'Sen konuşmayı bilmiyor musun?' demesinden çekiniyorlar. Herkes konuşmayı biliyor, hatta iyi konuşanlar da var. Ama iyi olmadığınızı düşünüyorsanız; iyi olabilirsiniz. İyi olduğunuzu düşünüyorsanız; daha iyi olabilirsiniz.

ERDOĞAN İYİ HATİP!

* 'Kişiler lider oldukları için iyi konuşmazlar, iyi konuştukları için lider olurlar' denir. Sizce hangi politikacılarımızın konuşmaları iyi?
Tayyip Erdoğan iyi bir hatip. Deniz Baykal güçlü bir konuşmacı ama bazı sorunları var. Ecevit de iyiydi. Mesut Yılmaz'ın politik kariyerinin ikinci aşamasında ciddi eğitimler aldığını duydum. İkinci aşamada daha iyiydi ama renkli bir konuşması yok, sesi hep aynı notadan çıkıyor. Cem Uzan siyaset sahnesine ilk çıktığında; halka seslenişi etkiliydi. Sonra ciddi kayıpları oldu. Bizim siyasilerin çoğu etkili konuşmakla bağırmayı karıştırıyor. Seçim meydanlarında Erdoğan'ın da, Baykal'ın da, Mehmet Ağar'ın da, Devlet Bahçeli'nin de sesi kısıldı. Konuşma teknikleriyle ilgili birkaç ders alsalar, bu sorunu yaşamazlardı. Sesi kullanmak ona zaman ayırmakla doğru orantılıdır. Siyasetçiler bu konuya zaman ayırmalı.

LASTİKLERİ PATLAR!
* Gelelim oyunculuğa. Tiyatro ve dizilerden sonra ufukta sinema da var mı?
Hayır. Sinemacılar bana ve benim gibi arkadaşlarla küsler anladığım kadarıyla.1992'de 'Susuz Yaz' filmiyle ödül aldığımda bana, "Bu kredini çok iyi kullan" dediler ama kimsenin ilgisi olmadı o krediyle. Üstelik hep göz önündeydim.

* Hep işinizle göz önündeydiniz. Bundan olmasın?
Ben ve benim gibiler sürekli aşktan ya da gece hayatınbahsetmediğimiz için lezzetli gelmiyoruz. Ama unutulan bir şey var; popülistlerin lastiği mutlaka bir yerde patlar.