Kara sınırının açılmasını dört gözle bekliyorlar

Türk turistler aynı yerde bulunan Soykırım Müzesi'ne gitmemiş. Yaptığı hiçbir turda hangi ülke olursa olsun soykırım müzelerine gitmemeyi prensip edindiğini belirten Faruk Pekin, "Mesela İran'da Esfahan'da 100 bin kişilik Ermeni bir cemaat vardır. Oradaki katedrallerinin bir bölümünü de soykırım müzesi yapmışlar ve 'Türk devleti 2 milyon Ermeni'yi öldürdü' diye de bir yazı asmışlar. Bunlar apayrı tartışmalar, o yüzden takılmamak lazım. Halklar bunlarla çok ilgilenmiyorlar. Diaspora'nın tuzu kuru tabii,
bağırıp çağırıyor toplumlar arasında gerginlik yaratıyor. Oysa ki orada Ermeniler aç, ekonomileri bitmiş. Bunlarla uğraşacak halleri yok, adamlar ekmek derdinde" diyor.

Sokakta sohbet ettikleri Ermeni vatandaşlarının çoğunun beklentisinin Türkiye'nin kara sınırını açması olduğunu gördüklerini belirten Pekin, bu sınır açılmadan bu topraklarda yaşamanın çok zor olduğunu gözlemlediklerinin altını çiziyor. Bakü-Tiflis- Ceyhan petrol hattının Ermenileri dışladığını ve bunun da 3,5 milyonu aşkın nüfuslu Ermenistan'ı kapalı bir ekonomiye zorladığını ifade eden Pekin, bu yüzden bu ülkenin çok göç verdiğini hatırlatıyor. Faruk Pekin, kesin rakamları bilmemekle beraber Ermenistan'dan Türkiye'ye çalışmak için gelen Ermeni vatandaşlarının sayısının 50 binden aşağı olmadığını tahmin ediyor.

Ermenistan ile Türkiye arasında ticari olarak zaten el altından süren bir ilişkinin var olduğunu söyleyen Faruk Pekin, bu ilişkinin ancak turizmle meşrulaşabileceği kanısında: "Fest Travel olarak yılda dünyanın 75 ülkesine tur yapıyoruz. Bizimle dünyayı dolaşan Türk gezginleri sürekli yeni yerlere götürmek zorundayız. İşte Ermenistan da bu yeni yerlerden biriydi. Uzun süredir bu ülkeye bir tur yapmayı planlıyorduk ama zamanı şimdi geldi. Öte yandan bu gezinin bizim için ayrı bir önemi vardı. Biz bu geziyi yaparken turizmle iki ülke arasında barış köprüsü kurmanın yolunu açmak istedik. Çünkü iki ülke arasında yapılacak turistik geziler sayesinde iki halk birbirini daha fazla tanıyabilir, yakınlaşabilir diye düşünüyoruz. Bizim gibi başka acenteler de bu turu yaparak barış köprüsünün kurulmasını hızlandırabilir. Unutmayalım ki turizm, barışın ve dostluğun yayılmasında en önemli araçtır. Bu tur, Türkiye'den sivil bir Türk grubunun Ermenistan'a ilk ziyaretiydi. Buna rağmen çok talep aldık. 10 günlük Gürcistan-Ermenistan turunu 2 bin 500 dolara sattık. Bundan sonra Ermenistan turlarına daha fazla talep geleceğini düşünüyorum. Mesela yıllar önce Vietnam'a ilk turu düzenlerken, bu ülkeye Türklerin şimdiki gibi akın akın gideceğini hiç düşünmemiştik. Ama şimdi Vietnam turu yok satıyor. Peru keza öyle. Bu yılın sonuna kadar bir kere daha Ermenistan turu yapmayı planlıyoruz, hatta gelen talebe bağlı olarak bu sayı çoğalabilir."