İLİŞKİLİ HABERLER
Bizim ajandamızda başörtüsü yok önemli olan ekonomi ve refahtır
Bizim ajandamızda başörtüsü yok önemli olan ekonomi ve refahtır
Malezya'nın Klantan bölgesi kral ve kraliçesi tatil için İstanbul'daydı. "Türkiye Malezya olur mu?" tartışmalarının üzerine soluğu yanlarında aldık. Kraliçe Anis konuştu: "Malezyalı kadınlar eğitim peşinde, kendi ayakları üzerinde duruyorlar. Bu fotoğraftan gayet memnunum"..
"Türkiye Malezya olur mu?" Kısa süre önce Türkiye'de herkesin gündemindeydi bu kısa soru. Malezya derken de sözü edilen siyasal rejimin İslamileşmesiydi. Konuyu ortaya atan Amerikan'ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke'tu. Amerika'nın dünyanın her yerinde ılımlı İslam çizgisinde demokrasiler istediğini söyleyerek iki örnek göstermişti: Türkiye ve Malezya! İşte bu açıklama üzerine başladı tartışmalar... Arka arkaya muhabirler, yazarlar çıkarma yaptı bu ülkeye. Ve iş, birden bire karalama kampanyasına dönüştü. Bu kampanya da kadınlar üzerinden yürütüldü tabii, kadınların ikinci plana itildiği yazılıp çizildi. Oysa kadınların durumu Türkiye'deki hemcinsleri ile kıyaslanmayacak kadar, hatta kıskandıracak kadar iyiydi! İş hayatından akademik hayata kadar toplum hayatının her katmanında söz sahibi, aktif ve özgürlerdi. Hatta erkeklerin silik kaldığı bile söylenebilirdi. Türkiye'de gündem çabuk değişiyor malum; bu tartışmaların dumanı dağıldı, yerini başka tartışmalar aldı. Biz de Malezya'yı unutmuştuk ki, Malezya'nın dokuz kralından biri olan İsmail Petra ve eşi Kraliçe Anis, 120 kişilik bir heyetle sessiz sedasız İstanbul'da tatil yapmaya geldi. Biz de merak ettiğimiz soruları onlara sorduk. Önce kısa bir bilgi: İç çekişmeleri önlemek için ülkedeki dokuz eyaletin kralından her biri beş yılda bir ana kral oluyor ve Malezya dünyada rotasyon yöntemiyle kralın belirlendiği tek monarşi. Kral yasaların altına sembolik imza atıyor, silahlı kuvvetlerin başkomutanı ve dinin koruyucusu... Kral İsmail de, Klantan bölgesinin 30 yıllık kralı. Fakat baskın karakter Kraliçe Anis. Ülkesi adına o konuştu; kral sadece başını sallayıp onaylamakla yetindi. Bu da kadınların durumunu gayet güzel özetledi! Sessiz sessiz konuşan, ufak tefek bir kadın Kraliçe Anis. Sanki bir kraliçe ile değil de annemle konuşuyor gibiydim... Çocuklarını anlatırken müthiş gururlu, gözleri parlıyor, eğitimlerini ve başarılarını anlata anlata bitiremiyor. Ama o zaten eğitim için Klantan bölgesinde seferberlik başlatmış biri. Kadınlara ilk öğüdü bu! Bir sürü çocuk okutuyor, fakirlerin eğitim giderlerini karşılıyor. Bence siz de bir okuyun söylediklerini; Malezya olmak kötü bir şey mi karar verin...
- Kraliçelik öncesinden başlayalım. Nasıl bir ailede büyüdünüz?
- Babam Tayland'ın güney kısmından, annem Klantan Kraliyet ailesine mensup. Yani kraliyet ailesiyle bağlantım vardı zaten. Yedi kardeşiz. Çok sade bir şekilde büyütüldüm. Annem çok sert ve sıkı bir anneydi, kendi ayaklarımızın üzerinde duracak, başımızın çaresine bakacak şekilde büyüttü bizi.
- Nasıl bir eğitim aldınız, üniversite okudunuz mu?
- Klantan'ın önde gelen kolejlerinden birinde okudum. İç mimari konusunda da bir Amerikan üniversitesinde eğitim aldım. Ayrıca söylemek isterim ki, tarihe karşı özel bir ilgim var; Osmanlı sultanlarının otobiyografilerini de okudum. Politika konusunda da çok okuyan biriyim.
- Politik bir aile miydi sizinki ya da çok üst seviye mi?
- Babam Güney Tayland'da siyasetçiydi, dedem de valiydi.
- Tayland'dan kız almak âdet midir?
- Böyle bir gelenek yok, bir tesadüftü aslında...
- Krallar özel yetiştirilmiş ya da politik ailelere mensup kızları mı seçerler? Herhangi bir kriter var mı bu seçimde?
- Hiçbir özel şey yok.
- Görücü usulü mü evlenilir Malezya'da?
- Hayır, kadın ve erkek birlikte üniversiteye gider, tanışır, evlenecekleri insanları da kendi seçer. Biz de çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyorduk, çok spontane gelişti her şey. Veliaht prenstti Sultan İsmail, babam da onu çok severdi.
- Kaç yaşında evlendiniz?
- 19 yaşında evlendim. 40 yıl oldu.
- Kadınlar belli bir yaşa geldiklerinde evlenmek zorunda mıdır?
- Eskiden, 14-15 yaşında evlenilirdi. Artık kadınlar eğitim peşinde, bazen bu yaş 30'u bile geçiyor. Malezyalı kızlar çok bağımsızlar, kendi ayakları üzerinde duruyorlar. Bu çok hoşuma gidiyor çünkü ben, genç kızları iş hayatında olmaları için motive ediyorum. Bu gördüğüm fotoğraftan da gayet memnunum.
- Eğitim konusuyla siz bizzat ilgileniyorsunuz değil mi?
- Çok önemli çünkü. Klantan'da 200 yetim çocuğa bakıyorum, evlatlık olarak aldım onları. Eğitimleriyle, üniversiteleriyle ben ilgileniyorum. Fakir çiftçilerle de projelerim var, ayda 70 dolar kazanan çiftçiler artık 1500 dolar kazanmaya başladı. Çocuklarına eğitim verebilsinler istiyorum çünkü. Buna sadece fakir çocukları doyurmak olarak değil, ülkemin eğitim meselesi olarak bakıyorum. İnsanlara para versem bunu işletemeyebilirler, o para bir noktadan sonra biter. Onlara balık vereceğime oltayı nasıl kullanacaklarını öğretmek daha önemli. İyi bir eğitimleri olursa dünyanın her yerinde kendi kendilerine geçinebilirler.
- Kadınların okuma yazma oranı nedir?
- Erkek ve kadınların okuma yazma oranlarında fark yok. Aslında bazı üniversitelerde kadın öğrenci sayısı da daha fazla. Erkekler ev erkeği olmaya doğru bile gidebilir bizim ülkede. Bence Malezya'da bir sosyal problemle karşılaşabiliriz! (kahkahalar atıyor)
- Kral konuşmayı tercih etmiyor, baskın olan sizsiniz sanırım! Kraliyet ailesi için mi geçerli bu, ülkede genel durum mu böyledir?
- Hep desteklerim eşimi, hep beraber alırız kararları. Ben kendi kızıma da aynı şeyi öğütlerim. Şu anda hukuk mastırı yapıyor ve hâkim olmak istiyor. Malezya'daki en genç avukat unvanına sahip! Okula beş yaşında başladığı için, 21 yaşında mezun oldu fakülteden. İkinci oğlum üç yaşında okumaya başladı, bütün ülke biliyor bunu. 23 senedir de İngiltere'de, tarih üzerine doktora yapıyor. Oğlum Ali de, en iyi öğrenci seçildi. Onlar küçükken, yatmadan önce hep kitap okurdum. Malezyalı kadınlara da bunu öneririm; çocuklarına yatmadan evvel kitap okusunlar, eğitimle büyütsünler onları.
- Devlet işlerine de karışır mısınız siz?
- Kralla beraber karar veririz hatta bazen son sözü ben söylerim. O da beni hep motive eder.
- Kral bu durumdan ne kadar memnun peki, kendisine soralım?
- Sultan İsmail: Çok memnunum, mutluyum onun gibi biriyle olmaktan.
İLİŞKİLİ HABERLER
Bizim ajandamızda başörtüsü yok önemli olan ekonomi ve refahtır
Yayın tarihi: 22 Haziran 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/22/pz/haber,7EF1D3AB17DE41719B929E9B1E2CEC05.html
Tüm hakları saklıdır.