Hayvanlarla insanlar arasındaki davranış benzerlikleri, antik Yunandan bu yana edebiyata da ilham vermiştir.
Nerede ve ne zaman okuduğumu hatırlamadığım bir öykü var. Belki bir Esop hikâyesidir.
Ormanda kral seçilecekmiş. Eşek çok iyi kulis yapmış ve
"Ormanlar Kralı" seçilmiş.
Seçimin yapıldığı günün ertesi sabahı uyandığında, kral olduğuna inanamamış,
"Herhalde rüya gördüm" demiş kendi kendine. Durumu kontrol etmek için ormanda yürümeye başlamış.
Bir ağacın dibinde bir kurt uyumaktaymış. Eşek uzaktan anırıp, uyandırmış kurdu. Kurt gözlerini açmış, eşeği görünce fırlayıp, iki büklüm yere kapanmış,
-
Kral hazretleri emredin, diye ulumuş.
Eşeğe hafif bir güven duygusu gelmiş ama yine de kral olduğuna tam inanamıyormuş.
Ormanda yürümeye devam etmiş. İleride bir gergedan gidiyormuş. Eşek anırıp, gergedana seslenmiş. Gergedan eşeği görünce ön ayaklarını büküp, dizlerinin üzerine çökmüş,
- Kral hazretleri, emredin, demiş.
Artık eşek rüya görmediğini ve gerçekten Ormanlar Kralı seçildiğini anlamış.
Ormanda ilerlerken, bir ağacın gölgesinde aslanın uyuduğunu görmüş. Uyuyan aslanın yanına gitmiş, uyansın diye kulağının dibinde anırmış.
Aslan anırma sesi ile gözünü aralamış, baş ucunda duran eşeği görünce bir pençe darbesi ile öldürüp, susturmuş onu. Sonra uykusuna devam etmiş.
Kıssadan Hisse- Aslanın bir gün önceki seçimden haberi yokmuş!
Hayvanlar ve insanlar Yazının başında da söylediğim gibi hayvanlar ile insanlar arasındaki davranış benzerlikleri, Esop'tan Orwell'e sayısız edebiyatçıya ilham vermiştir.
Yukarıda aktardığım hikâyede isterseniz
"halk"ı, isterseniz
"oligarşiler"i aslanın yerine koyabilirsiniz. Kimin eşek yerine koyulduğuna ise, isterseniz Anayasa Mahkemesi isterseniz de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar verebilir.
Bir de insan hatalarının hayvanlara ödettirilmesi meselesi vardır...
Rahmetli sanatçı Necmi Rıza Ahıskan, çok genç yaşında kendisinden oldukça yaşlı bir hanımla evlenmiş. Uyumsuz ve mutsuz geçen evliliğin sonunda bu hanımdan boşanınca Eyüp Sultan'a gidip bir kurban kesmiş.
Aradan geçen yılların ertesinde yaşlanınca, bu kez de kendisinden çok genç bir hanımla evlenmiş. Bu evlilik de uyumsuzluk ve mutsuzluk getirmiş Necmi Rıza'ya. Güç bela boşanıp kurtulunca, yine Eyüp Sultan'a gidip bir kurban daha kesmiş.
Yaşadıklarını bir gün Vasfi Rıza Zobu'ya anlatmış.
Vasfi Rıza her uygunsuz evlilik sonrasında gelen boşanmanın ardından kesilen kurbanları dinleyince gülmüş,
- Hayvanlıkları sen yapıyorsun da, neden hep hayvanları kurban ediyorsun, diye sormuş.
Kuki'ye anlatmadıklarımız İki hafta önce İngiltere'de Dorset kentine gidip, bizden beş yıl önce ayrılan şempanzemiz Kuki'yi, yaşadığı
"Monkey World" barınağında ziyaret ettik. Bizimle geçirdiği yılların büyük bölümü 28 Şubat dönemine geldiği için, kartel medyasında Kuki aleyhinde de yazılar çıkmıştı.
Beş yıldan beri ilk defa görüşüyorduk. Bizi hiç unutmadığını gördük. Sevinç çığlıkları attı.
"ET" yi hatırlatan parmakları ile elimizi tuttu, öpücükler gönderdi.
Müthiş duygusal bir buluşmaydı.
Ona sadece sevgimizi iletebildik. Türkiye'deki siyasal durumun eskisi gibi olduğunu ve yine 28 Şubat benzeri postmodern bir şeyler döndüğünü tabii ki anlatmadık.
Anlatsak da anlamazdı.
Çünkü Kuki artık İngiliz'di.
Yayın tarihi: 21 Haziran 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/21//haber,BDA0EB563EC8461D8A9D40025EBC1F91.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.