Kızımın steak tartar'ına bayılıyorum

- En iddialı olduğunuz yemek hangisi Esen Hanım?
- E.H: Arkadaşlarım da soruyor ama ben tavsiye vermiyorum. Mönüye zaten sevmediğim bir şey koymadım.
- T.H: Tatlıları çok iyi. Bir milföyü var mesela...

- Seda Hanım, size de dekorasyonu soralım o halde...
- S.H: Paris'e gittiğimizde hep 'Ne kadar güzel, sıcak bir yer,' diye hayalini kurduğumuz bir konsept vardı. Fransız çizgileri var, ahşap ağırlıklı. Sıcak bir ortam olsun istedik. Vitraylar, aynalar, eski opalinler... Hep sarı ışık kullandık. Yormadan, saatlerce sohbet edilebilecek, sanki senelerdir burada varmış gibi bir çizgisi olsun istedik. Barda da art nouveau çizgilerinde bir şey yapmak istedik.

- Birbirinizden neler öğrendiniz? Özellikle de sizler çocuklarınızdan...
- T.H: Seda, The North Shield'i dekorasyonda ikinci bir boyuta taşıdı mesela. Detay olarak çok yeni şeyler soktu. Esen'in en büyük katkısı da şu: Biz karı-koca Paris'e gittiğimiz zaman neredeyse sabah akşam brasserie'de yemek yeriz. Esen'in yemekleri açıkçası benim beklediğimden çok daha iyi çıktı. Çok sevdiğim bir yemek tarzını her gün yiyebilme imkânı sundu bana.

- Nedir en sevdiğiniz yemeği?
- T.H: Steak tartar'ı çok güzel yapıyor.
- L.H: Ben tavuk ciğeri patesi'ni çok seviyorum. Bir de soğan çorbasını.

- Esen Hanım yemek yaparken bir yandan atıştırıyor musunuz?
- E.H: Zaten acıkma hissini kaybediyorsun yemeklerin tadına baka baka.