Türkiye 1 Temmuz'dan itibaren
'elektrikte otomatik fiyat mekanizmasına' geçiyor. Bu geçiş ile birlikte hükümetin sürekli övündüğü zamsız günler de geride kalacak. 1 Temmuz günü yapılacak zammın oranlarına yönelik tahmin
yüzde 15 ile 30 gibi geniş bir aralıkta seyrediyor. Beklenti ise yüzde 15-20 aralığında bir rakam.
Peki bu artış ile bundan sonra uzun bir süre zamı başımızdan savabilecek miyiz?
Ne yazık ki hayır sevgili okur.
Hükümet otomatik fiyat mekanizmasına rağmen fiyatları baskılamayı tercih etse bile ufukta yeni zamlar görünüyor. Çünkü ne yazık ki sadece Türkiye'de değil, dünyada da işler ters gidiyor. Neden gelecek dönemde de zamlı günlere hazır olmamız gerektiğini madde madde aktarmaya çalışalım:
- Türkiye'de
elektriğin yaklaşık yüzde 50'si dış kaynak olan doğalgazla yapılıyor. Barajlarda su seviyesi düşük olduğu için bu dönemde pahalı elektrik üreten doğalgaz santralleri full kapasite çalıştırılıyor. Bu sırada ise elektrik talebi aylık yüzde 10'lar mertebesinde artıyor.
Haziran ayı ile birlikte üretim ile tüketim bıçak sırtında gittiği herkesin malumu. Temmuzda üretimin tüketimi karşılamayacağı kesintilerin olabileceği ifade ediliyor. Yani kamu kaç liradan bulsa elektrik almaya mahkum.
- Türkiye'de genel durum böyle iken elektriğimizin yüzde 50'sini üretmek için kullandığımız
doğalgaz fiyatı da petrole bağlı olarak artıyor. Hafta içinde Rusya'nın milli gaz şirketi Gazprom'un Başkanı Aleksi Miller, Avrupa'ya sağlanan doğalgazın fiyatının bin metreküp için 410 dolar olacağını açıkladı.
Gazprom'un Türkiye'ye satış fiyatı gizli ama bu rakamın 400 dolarlar civarında gezdiği bir gerçek. - Ham petrolün varil fiyatı 140 dolarlarda.
Beklenti 120 ile 150 dolar aralığında fiyatın gidip geleceği yönünde. 200 dolara bile ulaşacağı yönünde tahminler var. Petroldeki her çıkış doğalgaza zam, doğalgazdaki her artış da Türkiye'de üretimin yüzde 50'si doğalgazla yapıldığı için
elektriğin maliyetinin artması demek.
- Türkiye'de dağıtım ihaleleri için düğmeye basıldı.
Piyasa serbestleştikçe hükümetin fiyatları baskılama gücü kalmayacak. Yani özelleştirme ile ilk etapta fiyatlarda artış kaçınılmaz görünüyor.
- DUY olarak ifade edilen Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği çerçevesinde kamuya elektrik satan ve toplam üretimin yüzde 17'sini gerçekleştiren otoprodüktör şirketlerin fiyatı 1617 Ykr'lerde dolaşıyor.
Buradan aldığı elektriği diğer üretimlerle paçallayan yani bir havuza atıp ortalama bir fiyat alan kamunun üstündeki yük giderek artıyor. - Türkiye'nin elektrik ihtiyacına karşı çözüm olarak inşaa edilen santrallerin birçoğu daha kısa sürede devreye alınacak olmasının da etkisiyle doğalgaz santralleri,
yani pahalı elektrik üretecek santrallerin sayısı da giderek artıyor. İşte özetle durum böyle. TEDAŞ'ın yüzde 30'u bulduğu ifade edilen zam ihtiyacı buralarda kalacak gibi görünmüyor!
Yayın tarihi: 14 Haziran 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/14//haber,C346EEC7DD4E40918E515C93914A7678.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.