Ne Yaprak Dökümü, ne Elveda Derken, ne de Annem... Haftanın en dramatik görüntüsü bir yerli diziden değil, haber bültenlerinden çıktı. Beşiktaş Adliyesi önünde 22 aydır görmediği babasına sarılıp, öpmek isteyen ama annesi imam nikahlı eş olduğu için bu arzusu engellenen 7 yaşındaki çocuğun hıçkırıkları, birer yumru gibi boğazımıza oturdu. Hem de "Babalar Günü"nü karşılamaya hazırlanırken... Böyle bir sahneyi hiçbir senarist yazamaz, hiç bir yönetmen bu denli duygu yüklü olarak çekemezdi. Bir kez daha anlaşıldı ki, senaristlerin şahı, "kader" di!.. Gelelim işin sosyal yönüne: Jandarmalar emir kuluydu, sözümüz yok. Ama bir çocuğun "biyolojik babasına" sarılmasına engel olan kanun maddesinin "insanlık paydasına" doğru azıcık esnetilmesinden ne çıkar? Üstelik devletin görevi, imam nikahıyla yıllarca yaşayan çiftlerin birlikteliğini "resmi nikahla" resmileştirmek değil mi? Bu ihmalin faturasını niye 7 yaşındaki bir çocuğa kesersiniz ki?
Yayın tarihi: 11 Haziran 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/11/gny/haber,0EA0B3360C474092BB4F1D4B9D88E543.html
Tüm hakları saklıdır.