kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

İstediğim böyle bir şöhret değildi

Selda Car son günlerde hakkında en çok konuşulan isim. Burcu Esmersoy'un eşi Massimo Cusimano ile ilişki yaşadığı iddia edilen 22 yaşındaki manken Marie Clarie dergisine yaşadıklarını anlattı ..
Selda Car yaptığı işlerle ünlenmek istese de, şu günlerde magazin dünyasında 'öteki kadın' olarak tanınıyor. "Böyle bir şöhret değildi istediğim ama bununla baş etmeyi de öğreneceğim" diyen Car, Marie Claire dergisine konuştu; İstanbul'daki yeni hayatını, hayallerini ve şöhreti anlattı...

* Nedir hikayeniz?
Babam Türkiye'den Hollanda'ya çalışmaya geldiğinde annem ile tanışıyor. Evleniyorlar ve sonra ben dünyaya geliyorum. Babam o dönemde restoran işinde. Çok seyahat ediyor işi dolayısıyla. O yüzden ben annemle büyüdüm. Türkçe'yi o yüzden çok az biliyorum.

BEŞ DİL BİLİYORUM
* Modellik ne zaman başladı?
Okul stajımı yapmak için İstanbul'a geldim iki yıl önce. Stajım biterken çalıştığım firmadakiler bana model niteliklerine sahip olduğumu söylediler ve beni Erberk Ajans'a götürdüler. Öyle katıldım Top Model Türkiye'ye.

* Nasıl bir tecrübe oldu?
Zorluydu çünkü Türkçe bilmiyordum ve ben 20 yaşındaydım, diğer kızlar 16, 17... Hiçbiri İngilizce bilmiyordu. Kendimi ifade edemiyordum. Sabırlı olmayı o yarışmada öğrendim.

* Tüm o zorlukların sonunda birinci oluyorsunuz...
Evet, hiç beklemiyordum ama birinci oldum. Kazanacağımı düşünmemiştim. Beş dil biliyor olmam, fotoğraflarımın çok güzel olması ve podyumda yürüyüşüm; hepsi top model olmak için yeterliydi elbette ama yine de birinci olmayı beklemiyordum çünkü kendimi hiç model olarak görmemiştim.

* Şimdi ne yapmak istiyorsunuz?
Modellik! Çünkü çok sevdim. Defileleri, podyumda yürümeyi çok seviyorum. Türkçe öğrenmek istiyorum. Çünkü oyunculuk yapmak da istiyorum.

* Ünlü olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Yarışma sonrası beni sokakta tanıyanlar oldu. Tabii ki ilgiye bayılıyorum; beni tanıdıklarında çok hoşlanıyorum. Yine de henüz alıştığım bir şey değil. Geçen haftalarda yaşananlar magazinde yer alınca daha da tanınır oldum.

* O konuda bir şeyler söylemek ister misiniz?
Sanki başka birinin evliliğini bozan kadın gibi gösterdiler beni; arabayla peşime takıldılar, sokakta takip ettiler. İlk anda çok üzüldüm. Annemi, babamı aradım, onlarla konuştum. Dört gün evden çıkmadım, telefonumu kapattım. Çok üzüldüm olanlara.

* Neydi sizi en çok üzen?
Ben evli bir adamla birlikte olacak biri değilim. En çok bu üzdü. İnsanların hiç tanımadıkları halde hakkımda yanlış fikirlere sahip olacaklarını düşündüm. Altı yıllık bir ilişkim var üstelik. Aslında ünlü olmak istemek ile tanınmak farklı şeylere dönüşüyor. Şimdi beni daha çok insan tanıyor olabilir ama yaptığım işle değil, magazin yüzünden. Oysa iyi çekimler yapıyorum, iyi defilelere çıkıyorum. Bu şekilde adımın gazetelere manşet olmasını istemezdim. Kötü bir reklam bu; söylemek ne kadar zor olsa da... Kimse bu şekilde ünlenmek istemez ama oluyor işte.

* Neydi işin aslı?
Altı ay önce İtalyan Konsolosluğu'nda bir parti vardı. Partiden sonra on kişilik bir grup Papermoon'a gittik. Masada Massimo (Cusimano) ile eşi Burcu (Esmersoy) da vardı. O gece tanıştım ikisiyle de. Bir barbeküde, Massimo'yu gördüm. Eşinin nasıl olduğunu sordum, "Eski eşim" dedi. Çok şaşırdım ve üzüldüm. Barbeküden çıkıp bir yaş gününe gittik, çıkışta bir arkadaşımız ufak bir trafik kazası atlatınca beni eve Massimo ile Ali adında başka bir arkadaşım bıraktı. İşte o sırada paparazziler etrafımızı sardı. Hikaye budur.

SORULARDAN ÇOK SIKILDIM
* Şöhret olmak nasıl bir şey şimdi?
Ben yaptığım işle ünlenmek, başarılarımla şöhret olmak istiyorum ama tabii ne yazık ki insanlar sizi merak ediyor; ne yaptığınızı, kim olduğunuzu... Şimdi bir yere gittiğimde, 'A sen Massimo'nunki değil misin?' diye soruyorlar; çok sıkılıyorum ama geçeceğini biliyorum, o yüzden üstünde durmamaya çalışıyorum. Böyle bir şöhret değildi istediğim ama bununla da baş etmeyi öğreneceğim.