Beklemeyin gençler!.. Beklemeyin, katılın!..

Van 100. Yıl Üniversitesi harika bir yapı.. Kuruluşuna Atatürk karar vermiş.. 1927'de daha zamanın Maarif Bakanı Necati'yi Van'a yollamış, etüdleri yapsın diye.. O zaman Van'da sadece ortaokul var. 1928'de liseyi kurmuşlar, üniversiteye basamak olsun diye.. Atatürk 1938 Meclis açış nutkunda İstanbul ve Ankara üniversitelerine ilaveten "Şark Üniversitesi"nin şart olduğunu bir daha söylemiş ama görememiş ne yazık ki..
Ata'nın vasiyeti gibi üniversitenin açılışı 1982..
Bugünü görse ne mutlu olurdu, tahmin edebiliyorum..
Van Gölü kıyısında, kent merkezine 15 dakika mesafede bitmez tükenmez, her türlü gelişmeye açık bir kampus.. 85 bin dönüm.. Okul binaları.. Yurtlar.. Sportif ve Sosyal tesisler.. Plajlar..
9 fakülte, 16 yüksekokul, 3 enstitü, 15 uygulama merkezi..
14500 öğrenci.. 1240 öğretim üyesi..
62 yıl önce bıraktığım Van, tek tük iki katlı evi de depremde yıkılmış, kışı bizim gibi çadırda geçirmiş bir büyük köydü.. Şimdi, Atatürk'ün hayali, Şarkın İncisi bir üniversite kampusüne sahip.. Üniversiteler yerleştikleri kentleri nasıl geliştiriyor iyi bilirim.. Konya, Eskişehir, Diyarbakır mucizelerini yakından izledim..
Van da öyle..
Van Üniversitesi gençleri, aslında ne kadar talihli olduklarının farkındalar mı, pek bilmiyorum.. Ama bilmeliler..
Van'ın, ülkenin nerden nereye geldiğini iyi bilmeli ve umutsuzluğa kapılmamalılar.. Gelişmenin ivmesi geometrik diziyle artar.. O Van, 62 yılda bu Van olduysa, bunun iki katına çıkması, 6 yıl sürmez artık..
Bunun altını niye çiziyorum..
Gençleri biraz kızgın, kırgın, hatta umutsuz gördüm..
Sahip oldukları pek umurlarında değil.. Başka şeyler bekliyorlar.. Dahasını bekliyorlar.. Ama sadece bekliyorlar.. Bu günümüz gençliğinin genel yapısı.. Doğuya has değil.. Batıda da öyleler aslında..
Birileri işleri bir anda düzeltsin. Onlar da hazıra konsunlar..
Beğenmedikleri hemen her şeyi söylediler o gün, Nebil'le bana..
Mesela..
Televizyon programlarını beğenmiyorlar.. Kurtlar Vadisi'ni değil de Yaşamdan Dakikaları istiyorlar mesela..
Peki istediklerini belli ediyorlar mı?..
"Bu eleştirileri bir e-mail, yani iki tık tıkla televizyon kanallarına yazan var mı" dedim, tek el kalkmadı.
Gazetelerden şikâyetçiler, ama şikâyetlerini duyurmak için zerre zahmete katlanmıyorlar..
Bir sihirli el gelecek, onların zihinlerini okuyup her şeyi düzeltecek.. Oh.. Keka!..
İletim çağında, inter aktif yaşam çağında gençlerin çok daha etken olmaları, yaşama katılmaları, paylaşmaları, seslerini duyurmaları gerek..
O zaman kendilerine güvenleri artacak, moralleri de yükselecek. Bugün sezdiğim umutsuzluğu da geride bırakacaklar..
Van'a böylesi bir üniversiteyi yapmayı başaran Atatürk Cumhuriyetine daha sabır ama daha umutla yaklaşmaları gerektiğini görecekler.. Başaracağız gençler, merak etmeyin hiç..
Başaracaksınız..
Van da başaracak!..
Yeter ki heyecanımızı, yeterki umudumuzu yitirmeyelim..