Bravo Harrison Ford!..

Vallahi de, billahi de bravo.. Sen kalk, en son 1989'da çevirdiğin filmin devamını 2008 yılında çek.. Ve de tam 19 yıl sonra, ayni gardırobu kullan.. Fiziğine kilo eklememiş adam.. Ayni pantolon, ayni ceket, ayni gömlek.. Pes..
Dahası tam 65 yaşında bir aksiyon filminde oynarken dublör kullanmayı reddet ve tüm o sahneleri başından sonuna kendin oyna..
Bu nasıl bir fitness, bu nasıl bir kondüsyondur, insanın inanası gelmiyor..
İndina Jones ve Kristal Kafatası Krallığı (İndiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull) başından sonuna fevkalade eğlenceli bir film.. İzlerken hissediyorsunuz ki, Steven Spielberg de, bu filmi çekerken fevkalade eğlenmiş olmalı..
Aklına ne gelirse koymuş içine..
İndy, bu defa Uzay'dan dünyamıza gelenlerin peşinde.. Hani Peru'da o ünlü Nazca çizgileri var ya, havadan bakıldığında bir kuş, bir örümcek şekilleri olduğu anlaşılan.. Ve de o devirde, insanoğlunun havadan bakma imkaânı olmadığı için "Bunları uzaydan gelenler yaptı" dedirten.. Kristal Kafataslılar onlar işte..
Ama işin peşinde asıl olanlar Sovyetler.. Sovyet ekibinin lideri de Cate Blanchet iyi mi?.. Dedim ya, "Spielberg eğleniyor" diye..
Siz de eğleneceksiniz hiç merak etmeyin.. İndiana Jones Amerika'da piyasaya Sex and The City ile birlikte çıktı ve Sex İndiana'yı ilk haftada yendi. O 55 milyon dolar topladı, İndiana 46 milyon..
Bizde de Sex fena halde öndeymiş.. Üstelik Sex R rating, yani 18 ve yukarısı içinken, İndiana PG, yani 13 ve yukarısına serbest..
Sex'in en büyük seyircisi kadınlarımızmış. "Salonlarda 10 kadına bir erkek düşüyor" dedi, bir işletmeci dostum.. Ve de kadınlarımız filme nasıl süslü geliyorlarmış.. Blucin falan hak getire.. "Ya etek var üzerlerinde, ya mini şort" diyor.. Niyeyse artık..
Valla niye Sex önde ben hiç bilemeyeceğim, çünkü o filme gitmeye hiç niyetim yok.. Sarah Jessica Parker bana öyle itici geliyor ki, izlemeye tahammül edemiyorum. Dizinin bir bölümüne 10 dakika tahammül edebildim o kadar.. Bu kadınla ıssız adaya düşmek bana en büyük işkence olurdu herhalde.. Allah sizi inandırsın, hani Altın Kızlar vardı ya, teyzeler.. Onları tercih ederim.. Gidecek o kadar çok film var ki sinemalarda ve de benim vaktim o kadar az, üstelik..

İndiana'dan çıktım, eve döndüm. Erken.. Şeytan dürttü, National Geographic'i açtım ki, karşımda Nazca Çizgileri.. "Dünyamızı ziyaret ettiler mi" diye harika bir belgesel.. Tanrıların Arabaları yazarı Daniken de var tabii..
O devirde yapılması imkânsız harikaları anlatıyor.. Mısır ve Aztek Piramitleri dahil..
Peru'nun Nazca şekilleri en başta.. Sonra bazı bilim adamları, bu şekillerin tepeden bakmadan da yapılabileceğini açıklayınca, "Geldiler" diyenler ona da yanıt bulmuşlar..
"İnsanlar yapmışlar diyelim.. Niye peki?.. Tanrı sandıkları Uzaylıları geri çağırmak, 'Gene gelin. Buraya konun' demek için.. Bu şekiller sadece yukardan bakana anlam ifade ediyor çünkü.."
Bu tartışma hep sürecek.. Ne zamana kadar?.. Yanıtı belgeselin sonunda bir bilim adamı verdi..
"Uzaylılar gelip, 'Hayır biz daha evvel hiç gelmedik' diyene kadar!.."