Beklenen film geldi, hatun kişiler sinemalara akın etti! 'Sex and the City!' Zamanımızın şehirli kadınlarının bir numaralı dizisi! En yeni kılıkların, en sıkı dostlukların, aşkı arayıp tarayıp bulamayanların, şehrin altını üstüne getiren kadınların, güçlü kadınların, umutlu kadınların, 'hem ağlarım hem giderim ben bu hayatın hakkından gelirimci' dişilerin dizisi. Şimdi de tam üç yıllık hasretten sonra karşımızda filmi. Oleeey! Eh! Eski bölümleri izle, izle nereye kadar tabii... Biletimi kapmışım, tek başıma fuaye alanında bekleşiyorum. Hadi ama... Her yaş grubundan kadınlar, babetlitayt üstüne tünikli çıtır kızlar
(Şu aralar çıtırlar dünyasının üniforması bu galiba) ve benim gibi meraklı yalnızlar... Cümlemiz havaya girmişiz.
İçimize Sjp Girmiş Ben sinemaya bu kadar şık gelen bir kadın kitlesi görmedim sayın okur. Sanırsınız evden çıkmadan topumuzun içine Sarah Jessica Parker (Carrie) kaçmış. A a! Laf aramızda kalsın ama gazetemiz yazarı Nazlı Ilıcak da en şık takımı, havalı sarı saçlarıyla orada... Tam içeri girerken Medyapım'ın kızlarını görüyorum. Sanırım an itibariyle Medyapım'da işler durdurulmuş. Bir hafta önceden sekiz tane bilet almış bizim kızlar. Bir de fire var! Dediler "Gel bizimle izle." Reklamlar, reklamlar veee bizim müzik başladı! 'Sex and the City' müziği yani. Salonda çıt çıkmıyor. Önce özet geçildi, kim kimdir hesabı. Sonra film. Halden anlayan yazarınız olaydan bahsedip de izlemeyenlerin tadını kaçırır mı hiç!
Kendinden vazgeçme! Amaaa üç beş laf çiziktirmeden de olmaz... 'Sex and the City' hep modanın öncüsü olmuştur, kahramanlar marka tutkunudur ama filmde işin biraz suyu çıkmış. Ünlü moda markaları havada uçuşuyor. Ayakkabı, alışveriş ve marka aşkı bu kez çok ama çok abartılmış. İnsanın ağzında ekşime yapıyor. Gerisi şahane! Başka kusur yok bence. Film diyor ki özetle:
* Bir kadının en büyük yatırımı kız arkadaşlarıdır.
* Elalemi boşver, kendi kurallarını kendin koy.
* İletişimi koparttın mı ilişkiler yan yatmaya hazırdır.
* Bi zahmet SMS ve e-mail'lerinizi kontrol edin e mi! Ve işte gerçek şöyle:
* Bir erkek için asla kendinden vazgeçme!
(Kalbinizi mi kırdım, affedersiniz beyler!) Filmin sonunda toplu ağlama seansı hesabı bir salon dolusu kadın hıçkırıyoruz. Hayallerimizi bulup, umut doluyoruz, çok gülüyoruz, kadın arkadaşlığının Voltran gücünü görünce mest oluyoruz. Biz bu filmi çok seviyoruz!
Yayın tarihi: 4 Haziran 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/04/gny/haber,593AACB78EE24787B50C849A8F662B12.html
Tüm hakları saklıdır.