(Gene özür.. Pazar reklam bol olunca biz daraldık. Daralınca Güneş'in yazısı gene bugüne kaldı. Gene özürler, hem sizden, hem Güneş'ten..)
Abuzittincim, Allah allah.. 30 trilyon liraymış bilader. Çankaya Köşkü'ndeki tadilat için ayrılan para "30 trilyon"muş. Acaba köşkün yanına ufak bi saray mı ekleniyor? Benim duyduğum, iyice eskiyen tuvalet, banyo benzeri bazı bölümlerin yenileneceği şeklindeydi. Eğer 30 trilyon buralara sarf ediliyorsa bütün musluklar altından, kurnalar filan, özel alaşımlı platinyumdan yapılıyor demektir öyle değil mi Abuzittincim?
30 trilyon bu yav!
Çankaya Köşkü'nde uzun yıllar görev yapan bi arkadaşıma bu durumu sordum.
"Köşk eski bi yapı.. Başta tuvaletler, devamlı tadilat istiyor.. Zaten bu tadilat da her yıl yapılır" dedi. Öyle anlaşılıyor ki bu defa "tümden bi tadilat" gerekmiş ki Maliye de 30 trilyonu köşke ayırmış. Zaten, Cumhurbaşkanı veya eşi bu değişiklikleri istedi diye pat diye para verilmezmiş. Bayındırlık Bakanlığı'ndan bi ekip gelir neler eksik neler değil saptar, rapor tutulurmuş.
Fakat gene de 30 trilyon bana fazla geldi.
Gerçi şunu da görmemezlikten gelemeyiz. Bu günlerde, NASA'da da bi tadilat tartışması yapılıyor ve bu tadilatın gerçekleşmesi halinde harcanacak para, bizim paramızla 30 trilyondan da fazla. Bu tadilat da, garip bi tesadüf, tuvaletle ilgili fakat tuvaletin durumu biraz farklı. Tuvalet, yeryüzünden 500 kilometre kadar yukarda ve uluslararası uzay istasyonuna (ISS) ait. Şayet bu tadilat yapılmazsa, istasyondaki pilotların kapsülün kapısını açmak suretiyle defi hacet ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalacakları ve pek tabii aynı anda Dünya'nın tabii uydusu haline gelecekleri söyleniyor.
Evet dediğim gibi bizdeki tadilata verilecek 30 trilyon bana fazla geldi. Belki de şundan dolayı geldi; 30 trilyon haberini okuduğum gün, Rize'nin Gürsu köyünde 12 yaşındaki Meltem Berber, okula giderken düşüp öldü. Düştüğü yer, içinde koca koca taşlar bulunan bi dere. Ve derenin üzerinde ilkel mi ilkel, derme çatma bi teleferik. Daha doğrusu teleferik gibi bi şi.. Allah bilir belki de Selçuklulardan kalmıştır (!) Kızcağız, bu dört tarafı açık sepet gibi cisimden düşüp ölüyor. Bu okula gitmek için dereden karşıdan karşıya geçmek isterken ölen ilk çocuk değil.. Türkiye de her yıl böyle olaylar çok oluyor ve gazetelerde tek sütun haberle geçiştiriliyor. Eğer rapor tutan biri varsa görülecektir ki kene ısırmasından daha çok insan, derelerden karşıya geçerken boğulup gitmektedir. Hazin bi durum.. Karşıdan karşıya on metre, bilemedin yirmi metrelik bi köprü. Karaçamdan bile olabilir. Bayındırlık Bakanlığı'nın 30 trilyon harcanıp, Cumhurbaşkanlığı'nın tuvaletlerini onarması güzel de, unutulmuş köylerdeki azgın derelerin üzerine birer köprücük kurmak, acaba memleket ekonomisini çok çok mu etkiler Abuzittincim?
Yoksa, buraya harcanacak para yüzünden muhterem milletvekillerimizin beleş cep telefon görüşmelerini artık karşılayamaz hale mi geliriz? O da çok ayıp olur tabii..
Münasip yerlerinden öperim.
Kardeşin Güneş
tecellister@gmail.com
Bugünkü Tüm Yazıları
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Yayın tarihi: 3 Haziran 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/03//haber,DC02122934BC48CA888E19DC9617DD44.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.