TOBB genel kurulları siyasetin turnusol kâğıdı gibidir... Genel Kurul'daki delegenin tavrı, bir sonraki seçime ilişkin önemli mesajlar verir.
Nitekim, AK Parti'nin başarısı TOBB'un genel kurullarında görülüyordu.
Cumhurbaşkanlığı seçim gerilimi arasında yapılan geçen yılki Genel Kurul'da delegenin gösterdiği tavırdan AK Parti'nin yüzde 47 ile geleceği de anlaşılıyordu.
Başbakan Erdoğan kürsüye çıktığında salondaki delege hop oturup, hop kalkıyor; alkışlarıyla destek veriyordu.
CHP lideri
Deniz Baykal'ın, ekonomi ile ilgili değerlendirmesine de şapka çıkarıyor; cılız da olsa alkışlıyordu.
Sonuçta siyasi partiler delegenin alkışı oranında oy aldı. Yön arayışı Aradan bir yıl geçti.
TOBB'un aynı delegesiyle, aynı salonunda dün yapılan Genel Kurulu'na farklı görüntü hakimdi.
Alkış bir yana, telkinle delege tepkilerinin yatıştırıldığı ortam vardı.
Çoğunluğu küçük burjuva olan delegelerin bu noktaya gelmesinin nedenlerini şu üç başlıkta sıralamak olası:
1-Bir yanda iflasların başlamasıyla gelen ekonomik kriz sıkıntısı; diğer yanda siyasi belirsizlik dolayısıyla sarılacak bir yer bulamaması.
2-TOBB'un siyasetin tabanı üzerinde artık istediği gibi hakim olamaması.
3-TOBB'un dışardan siyasi bir parti gibi algılanmaya başlaması.
Buna TOBB'un diğer partilerle veya onların TOBB ile gönül bağının yıpranmasını da eklemek gerek...
Nitekim bu göstergeler, TOBB Genel Kurulu dolayısıyla önceki akşam verilen resepsiyona ve dünkü Genel Kurul'a da yansıdı.
Geçmiş yıllarda TOBB Genel Kurul resepsiyonlarına siyasi parti liderleri katılmak için çaba gösterirken, bu yıl Başbakan da dahil tek siyasi parti lideri gelmedi. İlginçtir, tabanı merkez sağ seçmene dayanan TOBB resepsiyonunda merkez sağın iki partisi Anavatan ve DP'nin liderleri de yoktu.
Bu kural dün Genel Kurul salonunda da değişmedi, AK Parti ve bir temsilci ile hazır bulunan MHP dışında gelen olmadı.
Ayrıca MHP de geçen yıl Genel Başkan Yardımcısı düzeyinde katılırken, bunu Genel Sekreter Yardımcısı düzeyine indirdi.
Delege parti bekliyor Bu gelişmeden delege de hoşnut olmadığını kayda geçiriyor, ancak kendisiyle de çelişiyordu.
Çünkü, bir yandan
"Ekonomide yaşanan sıkıntıya çare bulmak yerine, siyasetin sorununa çare aradıklarından" diye eleştiriyor. Diğer yandan,
"Yeni bir siyasi oluşum buradan başlamalı" diyordu. Nitekim TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu'nun
"o manada söylemediği" bilinse de konuşmasının son bölümündeki şu sözleri en çok alkışı aldı:
"Bugün yarını kurmaya başlayacağımız ilk gündür. Bugün Türkiye'yi, bu güzel ülkeyi huzur içerisinde yüreğimizden çıkan o büyük sevgiyle başarıdan başarıya koşturacağımız gündür. Değişimden korkmadan, yarıştan korkmadan, hedeften sapmadan, yorulmadan, yılmadan hayallerimize ulaşmak için bu güzel Türkiye için hep birlikte çalışmaya bugün burada söz verelim..." Hangi amaçla söylerse söylesin, delege bu sözleri yeni bir siyasi partinin işaret fişeği olarak algıladı.
Olabilir mi?
Bu temkinlilik içinde zor...
Yayın tarihi: 1 Haziran 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/01//haber,00EF9AFCE21D465BB2084D99BACAF9C6.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.