Bu hafta pazar röportajının konuğu ünlü televizyoncu Can Tanrıyar'dı. Show TV ile yollarının olaylı şekilde ayrılmasının ardından uzun uzun konuştuk; detaylar dünkü PAZAR SABAH'taydı. Sayfaya sığdıramadıklarımız ise burada. O yüzden köşemiz bugün salon salomanje...
* Gürcan Bilgiç'le birlikte 'en iyi Fenerbahçe muhabirlerinden biri' deniliyor sizin için. Ekranda da saç sakal kesme iddialarıyla şöhret olmuşsunuz doğru mu?
Şöhret olmayla ilgili değildi o. Spor müdürü Serhat Ulueren fanatik Galatasaraylı, ben fanatik Fenerli... Servis içinde ciddi bir atışma sonucunda iddiaya girdik, Galatasaray yendi ve benim ekranda kafam kazındı.
* O zaman mı herkesin aklına kazındınız siz de?
Evet! Kaç sene geçti, hâlâ taksiye bindiğimde 'Fenerbahçeli Can' derler. Son dönemde Petek Dinçöz'ün sevgilisi filan diyorlar (gülüyor) ama Fenerbahçe bitmiyor.
* Muhabirlik yaparken Ali Şen üzerine uzmanlaşmışsınız...
Hamdi Alkan bizi çok malzeme yaptı, ondan kaynaklanıyor. Ali Şen sürekli 'Zan Zan' derdi parodilerde. Fenerbahçe muhabiriysem hayatım kiminle geçecek?
* Yani bugünlere gelmenizde Ali Şen'in payı var mı?
Yok, o başka bir şey. Ali Şen'den Metin Aşık'a hepsiyle iç içeydim. Onların da bana çok katkısı olmuştur, benim de onlara. Haberi kimden alacaksınız? O insanlardan... Bu bir alışveriştir.
* Şansal Büyüka ile bir ekiptiniz, sonra aranız bozuldu. Neydi sebep?
50 tane şey söylenebilir ama biz patronaj kararıyla ayrılmak zorunda kaldık. Lig TV kuruldu; onlar da doğal olarak sporla ilgili bütün ekibi oraya götürdüler. Biz zaten sporu bırakmıştık, magazin yapıyorduk, Lig TV'de ne yapacağız?
* Aranız hâlâ bozuk mu?
Ayrılıklar o kadar kolay olmuyor biliyorsunuz, her zaman sancılıdır.
* Bir spor muhabirini magazinin tam göbeğine sokan neydi peki?
Televizyonda reyting olayına çok sarmıştım, her programı dakika dakika incelerdim. Bu bende inanılmaz birikim yarattı; her dediğim çıkıyordu. Baktım herkese faydam oluyor, Televole'yi yarattım. Kim çıksa şöhret oluyordu. Mesela yedek oyuncuyu çıkarıyoruz, adam takımın en iyi oyuncusundan daha popüler oluyor. Ama futbolcuların hayat düzeni içinde problem yaratmaya başladı bu. Bir süre sonra tıkandık. Ve komedyenleri çıkarmaya başladık. Sonra şarkıcıları, bir dönem mankenleri... Bizim yaptığımız programları çok iyi değerlendiren manken de oldu, sanatçı da... Sonra taklitlerimiz çıkınca bana göre bu işin cılkı da çıktı! Şöyle bir şeyle karşılaşmaya başladık, 'Ya bu haber oldu mu hiç, yakıştı mı' gibi. Başımız çok ağrıdı. Hiç çıkmayan haberler yüzünden insanlara cevap vermek, anlatmak zorunda kaldık.
* Ünlü dostlarınızla kavgalarınız çok haber oldu; dostluğu ve işi karıştırmak ne kadar doğru?
Faydası da var, zararı da. Çok fazla samimi olunca 'bu haberi kullanmayın, görmeyin' deme hakkını görüyorlar kendilerinde...
* Ne kadarını dinliyorsunuz?
Mümkün olduğunca dostlarımı kırmam. N'olur yani bir tane haber için? Asla 'haberciyim, yaparım' diye bakmam. Ama öyle aşk hikayeleri var ki orada yapamam bir şey...
* Kaya Çilingiroğlu-Feraye Tanyolaç olayı gibi mi?
Kaya'nın elli tane çapkınlık olayını dostum diye yayınlamadım! Ama o olayda ben burada yoktum ve Kaya'nın büyük talihsizliği, olayı hatırlamıyordu. Geldim, pazar yayın var, "Aradınız mı Kaya'yı?" dedim. İlk lafım bu! Çocuklar beni odaya soktular, "Abi niye biz arayalım, arasa arardı zaten, demek ki çıkmak istiyor" filan dediler...
* Evliliğini bitirmek mi istiyordu?
Hayır bir şey hatırlamıyordu! Sonra biz buluştuk, konuştuk, bana bir şey diyemedi, kendine kızdı, hatırlamamasına... Kaya beni arasaydı yayınlamazdım o haberi.
* O zaman iyi bir televizyoncu olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
Ben iyi bir televizyoncuyum ama hayatın bana verdiği olgunlukla haberi ikinci sıraya koymayı öğrendim. Böyle yaparak çok haber kaybedersiniz diye düşünebilirsiniz ama o kırmadığınız adam size yarın özel haberlerle geliyor ve o dostlar sizi büyütüyor.
* Çok çok önemli, bomba haberleriniz var mı elinizde yayınlamadığınız?
Var tabii olmaz mı! Ama hepsini attık. Hırsız girer yarın, bilmem ne olur, biri şantaj için kullanır, saklamak yanlış.
Bugünkü Tüm Yazıları
Haberi ikinci sıraya koymayı öğrendim, kırmam kimseyi...
Yayın tarihi: 28 Nisan 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/28/gny/haber,C33E9C38EAA24AB6BF53A11EF113C5CD.html
Tüm hakları saklıdır.