Evet, aceleye gelmiş işte!

Zor olan beğenmediğini yazmak. Beğendiğini yazmak ve birilerine kendini sevdirmek çok kolay. Geçtiğimiz perşembe üzülerek 'O... Çocukları' filminin aceleye geldiğini yazmıştım. Dün Özgü Namal'ın, rolüne nasıl da hazırlanamadığını ve her şeyin nasıl da aceleye geldiğini anlatan bir açıklaması vardı. Öyle ki, günlerce aksan çalışması, hatta bir İtalyanca öğretmeni ile hazırlanması gereken role sadece bir hafta çalışabilmiş. İtalyanca diyaloglarını çekim sırasında kağıtlardan okumuş. Özgü gibi bir sürü iyi filmde, bir sürü önemli isimle çalışma şansı yakalamış, ödüllere boğulmuş bir kadın oyuncuya bu amatörlük hiç yakışmadı. Ya rolü kabul etmemeli ya da gerçekten kendini hazır hissedebileceği bir süre istemeliydi. Bir başka ayıp da filmin afişlerine 'Bir Selay Tozkoparan filmi' ibaresini yazdıran 'Kıroyum emme para bende' şeklinde özetleyebileceğimiz yapımcıya ait. Hiç ama hiç şık olmamış bu davranış. Şahane bir senaryoyu alelacele mahvedip üzerine de tüy dikmiş gibi olmuş Selay Hanım'ın bu hareketi.