Berlin Duvarı'nın dibine gecekondu!

'Beynelmilel' filmi, en sevdiğim Türk filmlerinden biridir. Bu filmin senaryosunu yazan ve Muharrem Gülmez ile birlikte yöneten Sırrı Süreyya Önder bence, yeni dönem Türk Sineması'nın en renkli ve 'nev-i şahsına münhasır' isimlerinden biridir. Hayata ve hikayelere ilginç bir bakışı vardır. Geçtiğimiz sezon 'Beynelmilel' ile ödülleri toplamaktan bulduğu zamanlarda yeni filminin hikayesini hazırlamış. Bu sefer gerçekten hem çok ilginç, hem de gerçek olması dolayısıyla etkileyici bir hikayeye imza atıyor. Sırrı, bu filmin hikayesini ilk kez 1987 yılında TRT'de görmüş. Berlin Duvarı'na bir gecekondu inşa eden Türk ailesinin hikayesiymiş. Sırrı, geçtiğimiz yıl Osman Kalın ve ailesiyle iletişime geçmiş ve hikayelerinin telif haklarını satın almış. Ardından da BKM ile bu filmi çekmek üzere anlaşmış. Ve üç Alman firma projeye ortak girmek için başvuruda bulunmuş. Üstelik bunlardan birisi Almanya'nın en büyük dağıtım firmalarından biriymiş ve filmi dünya sirkülasyonuna sokmayı taahhüt ediyormuş. Hatta bu firma, filmdeki bazı karakterlere Daniel Craig ve John Malkovich gibi dünyaca ünlü starları da dahil etmek istiyormuş. Türk oyuncular arasında Vildan Atasever, Bergüzar Korel, Canan Ergüder ve Aylin Aslım'ın adı geçiyor. Bunlar arasında tek netleşen Aylin Aslım. Vildan-Bergüzar ve Canan üçlüsünden ise sadece biri filmde oynayacak. Filmin adı ise 'Sıfır Numara' olacak. Yazar, 'sıfır numara' esprisinin açılımını ise filme saklamayı tercih ediyor. Sırrı, göçmenlerin artık yeni bir millet olduklarını düşünüyor. Onun bu ilginç bakış açısına göre dünyanın neresinde olursa olsun göçmenler tek bir millet. Görünüşe göre son dönemlerde tüm ülkelerin siyasileri tarafından dillere pelesenk edilen 'entegrasyon' meselesini iyice didikleyecek. Filmin omurgasını ise "Yıkılması en zor duvarlar, zihinlerimizdeki duvarlardır" fikri üzerine kurmuş. Bu arada bir Rus-İtalyan ortaklığı da Sırrı'nın 'Çatı Kiliseleri' isimli senaryosunu satın almış. Gürcü yönetmen Dito Tsinadze tarafından 2009'da çekilecek olan projede, Sovyet Devrimi sonrası Aynaroz, Kudüs, Galata ve Moskova arasında geçen ilginç bir 1934 yılı öyküsü anlatılıyormuş.

* Gecekondu'nun akıbetini merak eden not: Bu arada 87'de yapılan bu gecekondu hâlâ Almanya'da duruyormuş!