Eşiniz içiyorsa sizin bırakmanızın anlamı yok

Türkiye'de son zamanlarda akciğer kanserinin erkeklerde görülme oranı kadar kadınlarda da görülmeye başlandığı belirtiliyor.

Eşlerden birisinin sigara içmesinin, diğerinin de sigaradan olumsuz etkilenerek akciğer kanserine yakalanma riskinin aynı boyuta taşıdığı bildirildi. Uzmanlar, eşlerden birisinin sigara içiyor olmasının, diğerinin sigara içmemesinin farkı olmamasına ve sigara içmekle içmemesi arasında farkı kalmadığı uyarısında bulunuyor.

Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Özdemir, sigaranın 19 Mayıs 2008 tarihinden itibaren devlet politikası olmasının önemsendiğine dikkat çekti. Kanser hastalıklarının başında çevre faktörlerinin ilk sırada yer aldığını hatırlatan Prof. Dr. Özdemir, sigaranın da kanser için bilinen en önemli etkenlerden birisi olduğuna işaret etti.

Özdemir, bilinen kanser türlerden erkeklerde ve kadınlarda görülme oranları farklı olan akciğer kanseri olduğunu hatırlatarak, "Bugün bakıldığında akciğer kanseri sadece erkeklere has değil, kadınlarda da görülme oranı aynı düzeye ulaşmış durumdadır" dedi. Amerika'da ve birçok ülkede erkeklerde prostat, kadınlarda meme kanserleri ilk sırada yer aldığını dile getiren Özdemir, Türkiye'de ilk sırada hem kadınlarda hem de erkeklerde akciğer kanseri geldiğini söyledi.

Özdemir, sigara ile akciğer kanseri arasındaki sebep-sonuç ilişkisi doğru orantılı olduğunu ifade ederek, şöyle dedi: "Bir kişi sigaraya ne kadar erken yaşta başlarsa, günde ne kadar çok sayıda ve ne kadar uzun süre sigara içerse, içtiği sigaradan ne kadar derin dumanı içine çekerse akciğer kanseri olma riski o kadar fazladır.

Bunun yanında tiryakiler, bulundukları ortamda eşi, çocuklarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Sigara içmesi nedeniyle kendisine verdiği zarardan daha çok pasif içici konumda olan eşi ve çocuklarına daha çok zarar vermektedir. Bu nedenle, eşlerden birisi sigara içiyorsa, sigara içmeyen eş tiryaki olmadığına sevinemez. Çünkü, içmediği halde o daha çok sigaradan etkilenmektedir. Bu durumda sigara içmeyen eşinde sigaraya başlaması yada başlamaması bir anlam ifade etmez. Ebeveynler, sigara içiyorlarsa burada en bsüyük zararı çocuklarına verdiklerinin de farkında değiller."

Prof. Dr. Özdemir, sigara içmeyenlerin de akciğer kanserine yakalandığını hatırlatarak, "Baktığımızda eşlerden birisi tiryaki çıkıyor. Oysa, sigara içen bir kişinin akciğer kanseri olma riski içmeyene göre 13 ile 22 kat daha fazladır. Bu farklılık kişi sigara içmese pasif içici konumunda olması ve etkilenmesinden kaynaklanıyor" diye konuştu.

Özdemir, akciğer kanserlerinin yüzde 95'inin sebebinin sigara olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Sigara, ülkemizde devlet politikası olması bizleri sevindirmiştir. Çünkü, içenden daha çok içmeyenler etkilenir duruma gelmişti. Bu uygulama ile 4 yıllık süreçte Türkiye'de sigara içme oranında yüzde 15-20 azalma olması beklenmektedir."

CİHAN