KÖPRÜ, keyifle izlediğim diziler arasında yer alıyor. Ama bazen olur olmaz sahnelerde ekrana kan bulaşınca, keyfim kaçıyor. Son bölümde Ali Maruf, Elmas'ı elinden kaçıran adamı bahçe küreğiyle kafasına vura vura öldürürken iğrenç bir "efekt" (!) kullanıldı. Kameranın merceğine kan sıçratıldı. Bir kaç saniyeliğine de olsa kameranın camından süzülen kan damlası fena halde canımı sıktı. Peki şiddet filmleri ustası Tarantino'nun bile aklına gelmeyecek bu efekt çok mu lâzımdı? Ekranımıza kan sıçramadan da o sahnenin "şiddeti" izleyiciye yansıtılamaz mıydı? Bir de dizide Vali'nin etrafındakilerin "efsunlanmış" hali, öyküyü gerçekçiliğin uzağına savuruyor. Vali, karısı, kızı, mühendis Tekin, karısı Leyla, yüzbaşı, üsteğmen ve hatırlamadığım pek çok kişi yaralandı, kaza geçirdi ama hepsi hemen iyileşiverdi. Hatta mayına basanlar, kucağında C 4 patlayanlar bile kefeni yırttı. Bu garip durumun farkına senaristler de varmış olmalı ki, son bölümde Vali'ye şöyle bir cümle söylettiler: "Azrail ile özel anlaşmam var. Benim canımı almadan, hiçbir sevdiğimi bu dünyadan almayacak..."
Bugünkü Tüm Yazıları
Azrail Köprü'yü geçemiyor!
Yayın tarihi: 17 Mayıs 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/17/gny/haber,1DBE422D276842E7A46C6078DDDD9915.html
Tüm hakları saklıdır.