Sinema eleştirmenleri için iyi bir haftaydı. Önce, IMF adına burada bulunan bir yabancı yetkili, "Şimdilik filmin yapımcısı değil, sinema eleştirmeni konumundayız," diyerek, topu mali işlerimizi yürütenlere attı. Koskoca IMF'nin bile kendisini eleştirmen konumunda görmesi, mesleğimiz adına büyük onurdu. Ama olurmuş. Çünkü daha sonra sevgili Hıncal, benim önceki hafta yazdığım yazıya verdiği uzun cevapta (yeri bol, ne yapalım!) özellikle bir şeyi altını çize çize belirtti: Bir film eleştirmeni olmayı nasıl istediğini ve kendisinin bunu nasıl hak ettiğini... Okurken, doğrusu gözlerim yaşardı. Koskoca Hıncal Uluç, Türkiye'nin en geniş köşeye sahip, en popüler, en okunan, spordan hafif müziğe, modadan mankenlere, aşktan tiyatroya her konunun en uzman yazarının gönlünde meğer sinema eleştirmenliği tutkusu yatarmış! Ona mesleğimize yaptığı bu güzel iltifat için teşekkür ediyorum. Bir SİYAD gecesinde ödül verme teklifimizi yerine getirmediğimiz içinse, kabahat bende olmamakla birlikte en azından o teklifi ona ben götürdüğüm için, kendi adıma özür diliyorum.
Bugünkü Tüm Yazıları
Sinema yazarlığının altın haftası
Yayın tarihi: 16 Mayıs 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/16/cm/haber,5E833DB2F42040DF97EEF3BDDC5F2E34.html
Tüm hakları saklıdır.